"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili ile davalılar ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 3472 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.02.2015 tarihli ve 2014/126 Esas, 2015/160 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin 6.267.851,00 TL olduğunun tespiti ile bu bedelin depo edilen yasal faiziyle birlikte davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.02.2015 tarihli ve 2014/126 Esas, 2015/160 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı ... ve davalı ... dışında kalan davalılar ve vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu; alınan raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığı, dosyaya sunulan iki bilirkişi kurulu raporunda da aynı taşınmaz somut emsal kabul edilmiş olduğu halde farklı m² birim bedellerinin bulunması nedeniyle raporlar inandırıcı bulunmadığı gibi, mahkemece iki raporun ortalamasına göre karar verilmesinin de doğru olmaması nedeniyle yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Manisa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarihli ve 2020/90 Esas, 2020/65 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 7.165.203,31 TL olduğunun tespiti ile bu bedelden bozma öncesi depo edilen bedel olan ve davalı tarafa ödenen 6.638.713,19 TL'nin mahsubu ile fark bedel 526.490,12 TL’nin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılarak kesinleşen karara göre hak sahiplerine tapudaki hisseleri oranında verilmek üzere bankaya bloke edilmesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Manisa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarihli ve 2020/90 Esas, 2020/65 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı ..., ... ve ... dışında kalan davalılar ve vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda taşınmazın m² birim bedelinin tespit edilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak taşınmazın kendi satışının emsal alınmış olduğu anlaşıldığından satış akit tablosu ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilerek paydaşlar arası satış olup olmadığı hususu da dahil olmak üzere denetlenmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması, kabule göre de; bozma öncesi verilen kararı, davacı idare vekili ile davalılardan ... vd. bir kısım davalılar vekili temyiz etmiş olup, ilk kararı temyiz etmeyen davalılar ... ve ...’in de payını kapsar şekilde, davacı idarenin usuli kazanılmış hakkı ihlal edilmek suretiyle fazla bedelin hüküm altına alınması ve bozma kararı öncesinde hüküm altına alınan bedel, işlemiş yasal faiziyle birlikte mahkemece bloke ettirilmiş ve davalılara ödenmiş olup, bozma sonrası hüküm altına alınan bedelden, bozma öncesi hüküm altına alınan bedel mahsup edilerek hüküm kurulması gerekirken, işlemiş faizin de hesaplamaya dahil edilerek sonuç itibarıyla az bedelin bloke edilmesi doğru olmadığından ve fek bedelin derhal ödenmesine karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 27.04.2022 tarihli ve 2021/219 Esas, 2022/192 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin 7.038.810,84 TL olduğunun tespitine, 6.267.851,00 TL kamulaştırma bedelinin davalılara ödendiği, bakiye kalan 770.959,84 TL kamulaştırma bedelinin ... ve ... dışındaki davalılara ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile ... vd. bir kısım davalılar vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, ilk kararı temyiz etmeyen davalılar ... ve ... yönünden iki raporun ortalaması esas alınarak tespit edilen bedel üzerinden karar verilmesi hatalı olup düşük bedel belirleyen raporun esas alınması gerektiğini, yasal faizin hatalı olduğunu ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... temyiz dilekçesinde; davalıların elbirliği halinde malik oldukları dikkate alınarak temyiz sonucu oluşacak durumdan tüm davalıların faydalanması gerektiğini, ilk kararı temyiz etmemesi nedeniyle bozma sonrası belirlenen daha yüksek bedelden payına düşene hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. ... vd. bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal alınan taşınmazın daha değerli olduğu belirtilmiş ise de yapılan kıyaslamanın hatalı olduğunu, belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapılara aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek ve ağaçlara yaş,cins,verim durumuna göre maktuen değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekili ile ... vd. bir kısım davalılar vekili ve davalı ...’in yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalı ... vd. ile davalı ...'den peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.