"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava ve birleştirilen dava dilekçelerinde; dava konusu ... Mahallesi 43524 ada 3 parsel sayılı taşınmazın imar planında lise alanı olarak ayrıldığı, davalı idarece okul inşaatı yapılmak suretiyle dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı, husumet, uzlaşma ve görev itirazında bulunarak davanın usûlden reddi ile esas yönünden taşınmaza fiilen el atılmadığnı savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazda davacı payının tapusunun iptali ve Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; husumetin imar planlarını yapan belediyeye yöneltilmesi gerektiği, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediği, fiilen el atmanın söz konusu olmadığı bu nedenle yargı yolu nedeniyle davanın reddi gerektiği, raporun yetersiz bedelin yüksek olduğu ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın öncesinde 43524 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve imar planında lise alanı olarak ayrıldığı, üzerine ... Anadaolu Lisesi yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, 2015 yılında yapılan revizyon imar planında şahıs hisselerinin 3 parsele, Maliye Hazinesi hisselerinin ise okulun bulunduğu 2 parsel sayılı taşınmaza şuyulandırılarak tescillerin sağlandığı, yapılan keşif sonucu alınan raporda davaya konu taşınmaza fiilen el atılmamış olsa Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1/6 sayılı kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olduğunun kabulü ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle bedelinin tespit edilerek davalı idareden faizi ile tahsiline ilişkin mahkemenin vaka ve hukukî değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı idare vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerine idareye ait tesis bulunmadığı, fiili el atma gerçekleşmediğinden idarî yargının görevli olduğu, husumetin imar planlarını yapan belediyeye yöneltilmesi gerektiği, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediği, raporun yetersiz bedelin yüksek olduğu, asıl ve birleştirilen davalar yönünden tek bir vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, ıslah edilen bedele ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinin ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek Madde-1 inci maddesi ile 26.11.2020 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 2 inci maddesi ile Ek Madde-1 inci maddesinin 1 inci fıkrasına eklenen cümle.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza fiilen el atılmamış olsa da; öncesinde 1 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında lise alanı olarak ayrıldığı, üzerine ... Anadaolu Lisesi yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, 2015 yılında yapılan revizyon imar planında şahıs hisselerinin 3 parsele, Maliye Hazinesi hisselerinin ise okulun bulunduğu 2 parsel sayılı taşınmaza şuyulandırılarak tescillerin sağlandığı, imar planında ayrılma amacının değiştirilmediği, 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde-1 inci maddesi ile 26.11.2020 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile Ek Madde-1 inci maddesinin 1 inci fıkrasına eklenen cümlesi gereği ve uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu hâliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve bu eylemi ile kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü doğrudur.
3. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi doğru olup, dava konusu taşınmaza yakın parsellere ilişkin Dairemiz denetimimden geçen metrekare birim fiyatı dikkate alındığında hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen bedel uygundur.
4. Dava konusu taşınmaza dava tarihi esas alınarak değer biçildiğinden ıslah edilen kısma da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğrudur.
5. Her ne kadar asıl ve birleştirilen davalar aynı hukukî sebepten kaynaklandığından tek bir vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği hâlde ayrı ayrı hükmedilmiş ise de bu nedenle istinafa başvurulmadığından ve 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesindeki nedenlere uymadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
6. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığından bahisle tespit edilen bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
7. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usûl ve kanuna uygun olup davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.