Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11058 E. 2023/1619 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu maliki, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 7. maddesi gereğince taşınmazına konulan şerhin terkinini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un 7. maddesinde belirtilen 6 aylık süre geçmesine rağmen idarenin bedel tespiti ve tescil davası açmaması ve şerhin tapu kaydından resen terkin edilmemesi nedeniyle davacının hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 7 nci maddesi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davalı idare tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 121 ada 17 parsel ve 151 ada 1 parsel, ... Mahallesi 220002 ada 5 parsel sayılı taşınmazlarda davacı adına olan tapu kaydına davalı idarenin talebi üzerine 2942 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi gereğince şerh konulduğunu, müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtlayan, yasal şartları taşımayan, usulsüz ve hatalı olarak konulan bu şerhin terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu parsellerin imar uygulamasından önce 319 parsel sayılı taşınmaz olduğu, 09.10.2002 tarihinde enerji nakil hattından kaynaklanan kamulaştırma şerhinin tapu kaydına şerh edildiği, 26.04.2005 tarihinde şerhin yenilendiği ve imar uygulaması sonrasında ayrılan parsellere de aktarıldığı, 151 ada 1 parsel ve 220002 ada 5 parsel sayılı taşınmazdan hali hazırda geçen hat bulunmadığından bu hatlara ilişkin iç yazışma yapılarak şerhin kaldırılmasının sağlanacağı, 121 ada 17 parselden geçen hat yönünden ise ihtiyaç devam ettiğinden kaldırılmaması yönünde görüş belirtildiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2020 tarihli ve 2018/502 Esas, 2020/93 Karar sayılı kararıyla; davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2021 tarihli 2020/783 Esas, 2021/1323 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların (kök parseli olan 319 parsel sayılı taşınmazın) tapu kaydında davalı idare adına kamulaştırma şerhi konulmasına rağmen 6 aylık süre içerisinde bedel tespit ve tescil davası açılmadığı ve şerhlerin tapu kaydında mevcudiyetini sürdürdüğü, kamulaştırma belgelerinin davacıya tebliğ edildiğinin ve kamulaştırma işleminin kesinleştiğinin ispat edilemediği, 24.04.2001 tarihinde 4650 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle idare tarafından, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde 10 uncu maddeye göre kamulaştırma bedelinin tespitiyle idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde, bu şerh tapu idaresince resen sicilden silineceği hükme bağlandığından kanunda belirtilen süre dolmasına rağmen şerhin silinmediği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi, doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararını düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu, tapu kaydına konulan şerhin sicilden terkin işleminin ilgili tapu idaresince resen yapılması gerektiğinden bahisle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların geldiği 319 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında davalı idare adına 9 Ekim 2002 tarihinde kamulaştırma şerhi konulmasına rağmen 6 aylık süre içerisinde bedel tespit ve tescil davası açılmadığı, şerhlerin yenilenip 26.04.2005 tarihli ve 1498 yevmiye numarası ile kaydedilerek taşınmazın gördüğü yenileme, ifraz ve imar uygulaması işlemlerinden sonra da dava konusu taşınmazların tapu kaydında, bu şerhlerin terkin edilmeden aynen aktarıldığı ve yasal düzenlemeye rağmen resen terkin edilmediği, dava tarihinde de mevcudiyetini sürdürdüğü, 24.04.2001 tarihinde 4650 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle idare tarafından, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde 10 uncu maddeye göre kamulaştırma bedelinin tespitiyle idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde, bu şerhin tapu idaresince resen sicilden silineceği hükme bağlanmış olup somut olayda yasada belirtilen 6 aylık süre fazlasıyla geçmiş olmasına rağmen, 30.12.2016 tarihli imar uygulamasındaki tescil işlemi sırasında dahi dava konusu taşınmazlardaki şerhlerin, koşulları oluştuğu halde resen silinmediği gibi yeni tapu kayıtlarına da aktarıldığı, davalı idarenin kamulaştırma iradesinin devam ettiği ve kamulaştırma şerhinin kaldırılmaması gerektiğine ilişkin beyanı da dikkate alındığında ve bu haliyle mülkiyet hakkının davalı lehine sınırlandırıldığı tapu idaresince şerh kaldırılmadığından taşınmaz maliki tarafından taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde şerhin kaldırılması için iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu bu nedenlerle bozma ilamına karşı direnilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... Mahallesinde bulunan 151 ada 1 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydında bulunan "2942 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi gereğince Milli Savunma Bakanlığınca kamulaştırılacaktır." şerhi ile "Kamulaştırma şerhi yenilenmiştir." şerhinin terkin edildiğini ve taşınmazın davacı ...'ın mülkiyetinde iken 15.11.2021 tarihinde Selman Dağdelen'e satılmış olduğunu, ... Mahallesinde bulunan 220002 ada 5 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydında bulunan "2942 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi gereğince Milli Savunma Bakanlığınca kamulaştırılacaktır." şerhi ile "Kamulaştırma şerhi yenilenmiştir." şerhinin terkin edildiğini, Mürted Hava Meydan Komutanlığının 04.02.2019 tarihli ve 87802726- 420-2/1048 sayılı yazısı ile Mürted Hava Meydan Komutanlığını besleyen enerji nakil hattının ... Mahallesinde bulunan 121 ada 17 parsel numaralı taşınmazdan geçtiğinin ve kamulaştırma şerhlerinin kaldırılmaması gerektiğinin bildirilmiş olduğunu, bu kapsamda, davaya konu taşınmazlardan 151 ada 1 ve 220002 ada 5 parsel numaralı taşınmazların tapu kaydındaki kamulaştırma şerhlerinin terkin edilmiş olması nedeniyle 121 ada 17 parsel numaralı taşınmaz yönünden temyiz edilmesi zorunluluğunun doğduğunu, bu nedenle kararın bozulması ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında 2942 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup direnme kararı yerindedir .

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.