"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırı geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez.
Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde, anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre her paydaş için hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davacılar vekilinin reddedilen kısım yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 23501 ada 1 parsel sayılı dava konusu taşınmazın tamamının üzerine yol yapılmak sureti el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare cevap dilekçesinde özetle; yasal dava açma süresinin incelenmesi gerektiğini, belediyenin taşınmaza fiilen el atmadığını, taşınmazın plan gereği yolda kaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2019 tarihli ve 2018/701 Esas, 2019/434 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazda davacı payının tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli ve 2020/521 Esas, 2021/1174 Karar sayılı kararı ile imar planı kapsamında fiilen el atılarak Seçim Sokak üzerinde yol haline getirilen ve arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilip davalı idareden tahsiline, davacı payının yol olarak terkinine dair kararda, usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediği; ancak tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılmasına ve taşınmazın yol durumuna dönüştüğü dikkate alınarak tapudan terkini yerine idare adına tesciline karar verildiğinden bahisle düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli ve 2020/521 Esas, 2021/1174 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın en son halini gösterir tapu kaydına göre; 25.11.2020 tarihinde tapuya tescil edilen hisse oranlarının düzeltilmesi nedeniyle davacıların her birinin payı 3,88 m² olduğu hâlde, daha fazla pay sahibiymiş gibi fazla bedele hükmedilmesi doğru bulunmayarak kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; temyiz itirazları kabul edildiği hâlde, sadece idare istinafının kabulüyle karar verilmesi doğru olmadığı gibi bozma kararı sonrasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinde yapılan duruşmaya kendilerinin katılım sağlanıp davalı idare vekili duruşmaya katılmadığı gözetilerek duruşma açıldığından bahisle aleyhlerine hükmedilen vekâlet ücretinin kaldırılması ve lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idarelerden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Dairemiz bozma kararı sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince yapılan duruşmaya davalı idare katılmadığı hâlde, lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir .
Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı idare vekilinin temyiz istemi yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davacılar vekilinin temyiz istemi yönünden;
1. Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (C) bendinin (3) numaralı fıkrasının tümü ile hükümden çıkarılmasına, kararın böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine.
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.