"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemli davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Tarım Reformu Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın usulden reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece kararı, davacılar ve davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 247 ada 97 ve 98 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığından, el atma tazminat bedeli ile üzerindeki sondaj ve damlama sistemi bedelinin kamu alacakları için uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalı idalerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazların toplulaştırma kapsamında olduğunu, kamulaştırma işlemlerinde Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün yetkili olduğunu, taraf sıfatlarının bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... Reformu Genel Müdürlüğünün cevap dilekçesine dosya içerisinde rastlanmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 14.12.2017 tarihli ve 2016/169 Esas, 2017/366 Karar sayılı kararı ile el atma tazminat bedeli ile ekipman bedeli ile ilgili olarak, davanın davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yönünden kısmen kabulüne, davalı ... Reformu Genel Müdürlüğü yönünden husumet nedeniyle reddine, ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Çınar Asliye Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda yazılı kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve ecrimisil bedeline hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiş; ancak toplulaştırma işleminin sonuçlandığı ve toplulaştırma işlemi sonucunda oluşan yeni tapu kayıtlarının kesinleştiğinden, toplulaştırma işlemi sonucunda oluşan yeni tapu kayıtları mahallinde uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazın el atılan bölümlerinin kesinti kapsamında kalıp kalmadığı tespit edilip, kamu kesintisi olarak ayrılan kısımda kalıyorsa bu bölüm yönünden davanın reddine; kamu kesintisi alanında kalmıyorsa dava konusu kanalın geçtiği ya da hafriyatın döküldüğü parsellerde davacıların hak sahibi olup olmadıkları belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi ve bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın el atmadan arta kalan kısım üzerinde bulunan suyu kuyusuna ait motopomp ekipmanları, damlama sistemi ile boruları, elektrik trafo malzemeleri ve ekipmanları, teçhiz boruları ve ekipmanlarının uzun süreden bu yana atıl durumda oldukları, bu süre zarfında doğal yıpranma ve iklim koşullarından ötürü kullanılamaz halde geldiğinin belirtildiği gözetildiğinde bu ekipmanların bedeline hükmedilmemesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak, davanın elatma tazminat istemi ilgili olarak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yönünden kabulüne, ekipman bedeli istemi yönünden davanın reddine, davalı ... Reformu Genel Müdürlüğü yönünden davanın husumetten reddi ile ecrimisil talebinin reddine ilişkin kararların bozma ile kesinleşmiş olması nedeniyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; toplulaştırma sonucu oluşan yeni parsellerde yer teslimi yapılmadığını, su kuyusu ve ekipman bedelinin ödenmesi gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının hatalı alındığını, objektif değer artışı oranının %100 olarak alınması gerektiğini, dava tarihinden itibaren geçen süre ve enflasyon oranı dikkate alındığında hüküm tarihindeki verilere göre hesaplama yapılması gerektiğini, davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın kuru tarım arazisi olduğunu, hesaplama yapılırken verilere uyulmadığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı alındığını, münavebenin uygun olmadığını, objektif değer artışının uygulanmaması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bedeli ile kuyu ve ekipman bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi (yeni) 391 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara net gelir metoduna göre değer biçilerek, el atma tazminat istemi ilgili olarak, davanın Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yönünden kabulüne, ekipman bedeli istemi yönünden davanın reddine, davalı ... Reformu Genel Müdürlüğü yönünden davanın husumetten reddi ile ecrimisil talebinin reddine ilişkin kararların bozma ile kesinleşmiş olması nedeniyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Davanın reddedilen kısmı nazara alınarak davalı idare yararına nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.