"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucu verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile bedelinin davalı idareden tahsiline ve davacı hissesinin iptali ile yol olarak terkinine, konusuz kalan bölümler bakımından ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Kayseri ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 11417 ada, 22 parsel No.lu taşınmazın davalı ... Belediyesi tarafından 1/1000'lik imar planında yeşil alan, yol, spor tesisleri ve sosyal alan olarak planlandığını, ayrıca yol yapılmak suretiyle de fiilen el atıldığını belirterek hukuki ve fiili atmaya konu bölümlerin bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sorumluluğun Büyükşehir Belediyesine ait olacağını, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddini talep ettiklerini, konut alanında kalan kısımlar için tazminat talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.10.2014 tarihli ve 2012/527 Esas, 2014/365 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın bedeli olan 248.080,00 TL tazminatın davalı idareden tahsili ile davacı hisselerinin iptali ile yol olarak terkinine ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan )18.Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu; kararda taşınmazın tapu bilgilerinin gösterilmemiş olması doğru olmadığından ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 tarihli, 2013/95 Esas 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.11.2016 tarihli ve 2016/411 Esas, 2016/711 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne dava konusu taşınmazın bedeli olan 248.080,00 TL tazminatın davalı idareden tahsiline, davacı hisselerinin iptali ile yol olarak terkinine ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 2017/21979 Esas, 2018/10831 Karar sayılı ilamı ile davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından hükmün onanmasına karar verilmiş olup Dairemiz onama ilamına karşı davalı idare vekilinin karar düzeltme talebinde bulunması üzerine yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın yargılama sırasında imar uygulamasına tabi tutularak, davacılara yeni oluşan taşınmazlardan pay tahsis edildiği ve davacılar adına yeni tapu kayıtlarının oluştuğu anlaşıldığından, şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip mahallinde yeniden keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesindeki taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadıkları tespit edildikten sonra, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa bile kamuya özgülenip özgülenmedikleri araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.06.2021 tarihli ve 2019/513 Esas 2021/387 Karar sayılı ilamı ile yapılan imar uygulaması sonrası oluşan Kayseri ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 4996 ada, 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile 4.969,76 TL kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminatın davalı idareden tahsili ile bu taşınmazda davacı payının iptali ile yol olarak terkinine, şuyulandırma işlemi sonrası davacının hisselendirildiği 4996 ada 8 ve 3445 ada 18 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde reddedilen miktar üzerinden davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olduğu gibi ,davacı taraf lehine maktu vekalet ücreti yerine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava taşınmazın belirlenen m² birim fiyatının düşük olduğunu, fiili el amaya konu bölümün yüzölçümünün hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; davacı tarafından dava konusu Kayseri ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 11417 ada 22 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmadan el atıldığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı, yargılama sırasında dava konusu taşınmazın Kayseri Büyükşehir Belediye Encümenin 09.08.2017 tarihli ve 2017/1283 sayılı kararı ile imar uygulamasına tabi tutularak, davacılara yeni oluşan 3445 ada 12 parsel, 4996 ada 4 parsel, 4996 ada, 5 parsel sayılı taşınmazlardan pay tahsis edildiği ve davacılar adına yeni tapu kayıtlarının oluştuğu; ancak bu imar uygulamasının Kayseri 1. İdare Mahkemesinin 2018/600 Esas, 2019/533 Karar sayılı dosyası ile iptal edildiği ve geri dönüşüm cetvellerinin düzenlenerek eski cetvellere dönüştürüldüğü, geri dönüşüm sonrası Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığının 31.07.2019 tarihli ve 2019/1200 sayılı Encümen kararı ile taşınmazda yeni bir imar uygulaması yapıldığı ve davacılara yeni oluşan 3445 ada 18, 4996 ada 7, 4996 ada 8 parsel sayılı taşınmazlardan pay tahsis edildiğinin bildirildiği anlaşılmış olup, Dairemiz bozma ilamı sonrası düzenlenen 26.01.2021 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde eski 11417 ada 22 parsel ile imar uygulaması sonrası oluşan, 3445 ada 18, 4996 ada 7, 4996 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar çakıştırılarak aynı kroki üzerinde gösterilmiş ve yalnızca 4996 ada 7 parselin 78,73 m²lik kısmına fiilen el atıldığı belirlenmiş, 18 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara fiili bir atma olmadığı gibi imar uygulaması sonrası oluşan parsellerin 1/1000 ölçekli imar planında konut alanı olarak düzenlendiği anlaşıldığından, şuyulandırma işlemi sonrası oluşan 7 parsel sayılı taşınmazda fiilen el atılan bölümün bedeline hükmedilerek bu bölümde davacı payının iptali ile terkinine, kamuya özgüleme amacı dışına çıkarılan 18 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar bakımından ise konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerindedir.
3. Arsa niteliğindeki Kayseri ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 4996 ada 7 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Yapılan yargılama sonrası konusu kalmayan parseller bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde ve davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek dava açılmasına sebebiyet verdiğinden davalı idare aleyhine nispi vekâlet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesi yerindedir.
5. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı tarafın aynı temyiz sebeplerini Dairemizin bozma ilamı öncesinde sunduğu dilekçelerinde belirttiği, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına, davacıdan peşin alınan harcın Hazineye irat kaydedilmesine, 21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.