"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Adana ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1718 parsel (eski 718 parsel)sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ile yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin idarenin Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenen kısmının hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin davalı tarafa ödenmesine, geri kalan miktarın ise karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli ek kararı ile; tespit edilen 253.671,11 TL kamulaştırma bedelinin 225.374,94 TLlik kısmının karar kesinleşmesi beklenmeksizin işlemiş yasal faiz ve nemalarıyla birlikte davalıya derhal ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; bedelin yüksek belirlendiğini, bilirkişi raporunun gerçekçi ve denetime elverişli olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bedelin düşük belirlendiğini, aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan dava konusu taşınmaza yakın mesafedeki taşınmazlara daha yüksek bedel belirlendiğini ve bu bedeller yönünden ek rapor alınması gerektiğini, davaya konu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılmasına bir itirazları bulunmadığını; ancak kesilen düzenleme ortaklık payı oranının yüksek olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda daha yüksek oranda değer azalışı belirlenmesi gerektiğini, kesinleşince ödemeye ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, yapılan hesaplama hatalarına itiraz ettiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilerek kamulaştırmadan arta kalan 531,01 m²lik kısımda %10 oranında değer azalışı hesaplanmasının ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğu, bu hususta taraf vekillerinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediği, böylece mahkeme kararının usûl ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmek suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tescili ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal kabul edilen satış, dava konusu taşınmaza bitişik konumda bulunan İsmaliye(Köklüce) Mahallesi 1701 parsel sayılı taşınmaz maliklerine karşı açılan ve Dairemiz denetiminden geçen dosyada da kullanılmış olup, tespit edilen metrekare birim fiyatı denetimden geçen dosyalar ile uyumludur. (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, 01.07.2019 tarihli ve 2018/1089 Esas, 2019/13137 Karar sayılı kararı)
4. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında %10 oranında değer azalışına hükmedilmesinin uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
6. Üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan bakiye 225.374,94 TLnin İlk Derece Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli ek kararı ile ödenmesine karar verildiği ve davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bakiye bedele işletilmesi gereken faizin bitiş tarihinin ödemeye ilişkin ek karar tarihi olması gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin hükümden tümüyle çıkartılmasına, yerine "Tespit edilen kamulaştırma bedelinin, idarenin Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenen ve derhal ödenmesine karar verilen 28.296,17 TL’lik kısmına 20.12.2016 tarihinden İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 14.03.2019 tarihine kadar, bakiye 225.374,94 TL’lik kısmına ise 20.12.2019 tarihinden ödemeye ilişkin ek karar tarihi olan 28.01.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.