"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 157 ada 39 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2020/228 Esas, 2020/327 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.06.2021 tarihli ve 2021/444 Esas, 2021/826 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine; resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek yapılara; yaş, cins ve verim durumuna göre de ağaçlara değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümün yüzölçümü ve geometrik durumu nazara alınarak uygulanan değer azalış oranın uygun olduğu, davanın niteliği gereğince davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olduğundan davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 2942 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (son) bendi uyarınca mülkiyet idareye tescille geçtiğinden kamulaştırma bedelinden enkaz bedeli düşülemeyeceği halde, ağaç bedelinden enkaz bedeli düşen rapora göre bedel tespiti doğru olmadığı gibi, 7139 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında yapılan değişiklik 27.11.2020 tarihli resmi gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararıyla kamulaştırma bedelleri peşin ödeneceğinden Anayasa'ya aykırılık nedeniyle iptal edildiğinden fark kamulaştırma bedelinin davalılara derhal ödenmesine karar verilmesi gerektiğinden, enkaz bedeli olarak davacı idareye bloke ettirilen fark bedel de dikkate alınarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 04.06.2021 tarihli ve 2021/444 Esas, 2021/826 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 157 ada 39 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapılara ise aynı maddenin (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre maktuen değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı idarenin temyiz talebi yerinde görülmemiştir. Davalılar vekilinin temyizine gelince; aynı kamulaştırma kapsamında Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/984 Esas, 2020/103 Karar sayılı dosyasında dava konusu taşınmaza yakın mesafede bulunan aynı özellikteki 157 ada 17 ve 59 parsel sayılı taşınmazlara aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 350,00 TL/m² değer biçildiği ve bu bedelin Dairemiz denetiminden geçerek onandığı yine dava konusu taşınmaza 100 m mesafede 157 ada 10 parsel sayılı taşınmazın Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/989 Esas, 2020/201 Karar sayılı dosyasında 24.10.2018 değerlendirme tarihi itibarıyla 330,00 TL/m² değer biçildiği ve bu bedelin de Dairemiz denetiminden geçerek onandığı gözetildiğinde, dava konusu taşınmaz ile adı geçen parsellerin eksik ve üstün yönleri kıyaslanarak bu bedelden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa niteliğinde olmadığını, bedelin fahiş belirlendiğini, emsal değerlendirmesi ve bilirkişi raporunun hatalı hazırlandığını m² rayiçler arasında orantısızlık olduğunu, hüküm vermeye elverişli olmadığını, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışının hatalı verilmesinin uygun olmadığını, yapı ve ağaç bedellerinin yüksek alındığını, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtay bozma ilâmına uyulmadığını davalı taşınmazın komşu parsellerine Yargıtay denetiminden geçen dosyalarda 350 ilâ 330 TL/m² verilmiş iken, davalı taşınmaz için 275,00 TL/m²nin yeterli görülmesinin kabul edilemeyeceğini, kamulaştırmadan arta kalan kısımda en az %50 oranında değer kaybı oluşmuşken, bilirkişilerce sadece %20 oranında değer azalışı olarak verilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın emsallerine kıyaslandığında bir hayli değerli olduğu açıkken, daha değersizmiş gibi incelenmesi hatalı olduğunu, mütemmim cüzler olan ağaçlara ve yapılara tespit edilen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 157 ada 39 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, aynı mahalden Dairemize intikal eden ve onanan dosyalar da nazara alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.