Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11506 E. 2023/2306 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak davacıya yeni bir parselde pay tahsis edildiği ve bu payın Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı anlaşıldığından, mahkemece dava konusu taşınmazın yeri ve kamulaştırma durumu araştırılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin müşterek murisleri ...'den intikal eden İstanbul ili, ... ilçesi, ... Tesisleri 42 Pafta 6777 parsel sayılı 1682 m² alanlı taşınmaza, davalı şirket tarafından bina yol yapımı ve etrafını çevirmek suretiyle tecavüz edildiğini, buna karşılık müvekkillerine herhangi bir bedel ödenmediği için davalı aleyhine Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/484 Esas, ve Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/527 Esas sayılı dosyalarında haksız işgal tazminatı istemli davalar açıldığını ve davaların sonuçlandığını, davalı şirket tarafından müvekkilleri aleyhine Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/481 Esas sayılı dosyası ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açıldığını, mahkeme tarafından 04.10.2013 tarihinde davanın kabul edildiğini ancak bu kararın henüz kesinleşmediğini, dava hakları saklı kalmak kaydıyla el koymadan ötürü oluşan zararlarının şimdilik 25.000,00 TL sinin yasal faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde dava konusu 6777 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak davacılara karşı Küçükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/481 Esas, 2013/557 Karar sayılı dosyası ile açtıkları tapu iptali ve tescil davasının müvekkili lehine sonuçlandığını, mahkeme tarafından davacıların murisi adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verildiğini, huzurdaki davanın iptal kararından sonra açıldığını, müvekkili şirketin evvelce kamu kurumu iken 2000 yılında özelleştirildiğini, dava konusu taşınmaza 1963 yılında (müvekkilinin kamu kurumu olduğu dönemde) el atıldığını ve o tarihten beri 50 yıldır fiilen müvekkili tarafından kullanıldığını, taşınmaz üzerine bina da yapıldığını, kanuna göre 20 yıllık sürenin el atma tarihinde bu tarihte başladığını ve 1983 yılında dolduğunu, taşınmazın mülkiyetinin 1983 yılı itibarıyla o tarihte kamu kurumu olan müvekkiline geçtiğini, daha sonra 2000 yılında yapılan özelleştirmeyle birlikte müvekkilinin özel şirkete dönüştürüldüğünü ve o tarihten beri özel hukuk tüzel kişisi olarak faaliyet gösterdiğini, dava konusu taşınmaz da dahil olmak üzere şirketin bütün malvarlığının aktif ve pasifleriyle birlikte 2000 yılında müvekkiline devredildiğini, müvekkilinin 13 yıldan beri kamu tüzel kişisi olmadığını, bu nedenle davacıların el atma nedeniyle tazminat davasını şu anda özel şirket olan müvekkiline karşı açmalarının hukuka aykırı olduğunu belirterek davacıların haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranla

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; müvekkilinin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, uzlaşmanın dava şartı olduğunu, uyuşmazlık 221 sayılı Kanun'a tabi olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın ecrimisil davası olarak görülmesi gerektiğini, mahkemenin talep sonucu ile bağlı olduğunu, ecrimisil talebinin kesin hüküm, derdestlik ve zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın el atma tazminatı davası olarak görülmesinin hatalı olduğunu, kabule göre ise bedelin el atma tarihine göre belirlenerek, hizmet sebebiyle değer artışının bedelden düşülmesi gerektiğini, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğunu; ancak taşınmaza 1983 yılından önce el atıldığı anlaşıldığından, 6487 sayılı Kanun'la düzenlenen ve 2942 sayılı Kanunu'na eklenen geçici 6 ncı maddesi gereğince maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği ve faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihi belirlendiği halde dava tarihinin maddi hata ile hüküm kısmına yanlış yazıldığından düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmiş ayrıca davaya konu taşınmazın bilirkişi raporunda incelenen taşınmazdan farklı bir taşınmaz olduğunu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün sistemi üzerinden davaya konu taşınmaz için yapılan sorgulamada taşınmazın pasife alındığını ve yeni parsel numarasının 115 ada 5 parsel olduğunu ve bilirkişi raporunda belirlenen yer olmadığı ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 6777 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak, davacılara 115 ada 5 parsel sayılı taşınmazdan pay tahsis edildiği ve davacılar adına yeni tapu kayıtlarının oluştuğu 115 ada 5 parselde davacılar payının Elektrik Üretim A.Ş Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı anlaşılmıştır.

3.Bu durumda, mahkemece davaya konu taşınmazın bu yer olup olmadığı, Elektrik Üretim A.Ş Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalıdan alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.