Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11654 E. 2023/2588 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el attığı iddia edilen taşınmaz bedeli ve ecrimisilinin tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza ilişkin önceki davanın davacılarla ilgisi olmadığı, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ve usul/kanuna aykırılık tespit edilmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre içinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu Hatay ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 200 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının müvekkillerinin kök murisi ... oğlu ... ... adına kayıtlı olduğunu, taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın uzun yıllar pazar yeri olarak, dava tarihi itibarıyla ise iş yerleri inşa edilmek suretiyle davalı idare tarafından fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; süresi içinde açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, kamulaştırma tebligatlarının yapıldığını ve bedelinin ödendiğini, el atma iddiasının mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının ve ecrimisilin davalı taraftan tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, kamulaştırma tebligatlarının yapıldığını ve bedelinin ödendiğini, el atma iddiasının mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın dava konusu 200 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacıların kök murisleri ... oğlu ... ... adına 23.06.1982 tarihinde tapuda tescil edilen 1/3 paya ilişkin olduğu, davacıların kök murisine kamulaştırma işleminin tebliğine ilişkin olarak çıkarılan noter tebligatının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gibi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" hükmü nazara alındığında, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 1982 yılında kesinleştiği, daha önce kamulaştırma yapılmış olsa bile kamulaştırma sonrası yapılan kadastro tespiti sonucunda taşınmazın davacıların murisinin de aralarında bulunduğu gerçek kişiler adına hisseli olarak tapuya tescil edildiği ve davalı idarece 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açıldığına dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi dava konusu taşınmazın tescile tabi yerlerden olduğu, bu nedenle tamamlanmış bir kamulaştırma işlemi olmaksızın idarece taşınmaza fiilen el atılmış olduğundan davacıların tazminat talebi etme haklarının olduğu sonucuna varıldığı, dava konusu taşınmazın uygulama imar planı içinde, belediye sınırları içinde bulunduğu, meskun alanda kaldığı ve belediye hizmetlerinden yararlandığı, bu nedenle arsa niteliğinde olduğu anlaşılmış olup, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıların dava konusu taşınmazın kök maliki ...'in mirasçısı olan ...’in mirasçıları olduğu, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/453 Esas sayılı dosyasında işbu davadaki aynı taşınmaz için yine kamulaştırmasız el atma tazminatı istemiyle açılan davada kök malik ...’in mirasçısı olan ...’in mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ... (...), ... (...), ... (...), ... ve ...'in açılan davaya asli müdahil oldukları, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığından reddine hükmedildiği, bu kararın Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2019/4120 Esas, 2019/13483 Karar sayılı kararı ile onandığı, eldeki davanın da reddine karar verilmesi gerektiği, aksi kanaate varılması halinde davacılarca ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/490 Esas sayılı dosyasında açılan ve uzlaşma dava şartı yerine getirilmediğinden reddedilen davanın açıldığı tarih itibarıyla kamulaştırmadan haberdar oldukları kabul edilerek, otuz gün içinde açılmayan eldeki davanın reddine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un Geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza ilişkin ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/453 Esas sayılı dosyasında görülen davada asli müdahil olan adları davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinde yazılı şahısların ... oğlu ...'in mirasçıları olduğu, inceleme konusu davada davacıların murisinin ise ... oğlu ... olduğu, dolayısıyla söz konusu dava ile davacıların bir ilgisinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

3. Arsa niteliğindeki Hatay ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 200 ada 2 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.