Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11793 E. 2023/3428 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve arta kalan kısımda değer azalışı olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bedelinin tespitinde, benzer taşınmazlar için açılan davalardaki emsal bedeller ve bilirkişi raporları gözetilerek, arta kalan kısımda değer azalışı olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 413 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın objektif değer artışının %50'den aşağı olmaması gerektiğini, taşınmazın kamulaştırma dışında kalan bölümünde kamulaştırma nedeniyle değer düşüklüğünün hesaplanması gerekeceğini, taşınmazın 1. sınıf sulu taban tarım arazisi olduğunu, Sakarya Nehrinden sulama yapılabildiğini, yeniden değerlendirme yapılarak delil ve emsal haklarının saklı tutulmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.03.2018 tarihli ve 2017/120 Esas, 2018/171 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.10.2019 tarihli ve 2019/55 Esas, 2019/2005 Karar sayılı kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net ürün geliri esas alınarak değer biçilmesinde, aynı ve civar köylerdeki benzer taşınmazlar için açılan davalar sonunda tespit edilen ve Dairemizdeki istinaf incelemesi sonunda bedel tespitinin doğru olduğuna karar verilen (Dairemizin 2018/2029 ve 2018/2755 Esas sayılı dosyaları) dava dosyalarındaki bedel ile iş bu davadaki bedel örtüştüğünden bir isabetsizlik görülmediği gibi, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünde karar verilmesinde de usul ve esas yönünden kanuna aykırılık görülmemiştir; ancak dava konusu taşınmazın kısmi kamulaştırma sonucu arta kalan ve teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün yüzölçümü, geometrik şekli ve makinalı tarıma elverişlilik durumu dikkate alındığında değer azalışı olmayacağının kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile değer azalışı bedeli belirleyen rapora dayanılarak yüksek bedel tespit edilmesi doğru görülmediğinden hüküm kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; Kadastro Müdürlüğünün 02.12.2019 tarihli ve 4475600 sayılı yazısına göre dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-1 maddesi uyarınca sayısallaştırma çalışmalarının kesinleştiği ve bilirkişi raporlarının uyumsuz olması nedeniyle mahkeme kararının uygulanamadığı, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, taşınmazın 114 ada 22 parsel olarak tapuya tescil edildiği ve kamulaştırılan alanın da değişmiş olduğu anlaşıldığından, taşınmazın tapu kaydı ve kadastro krokisi ilgili tapu müdürlüğü ve kadastro müdürlüğünden getirtilip, fen bilirkişinden ek rapor alınması suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artışının yüksek belirlendiğini, münavebeye alınan ürünlerin verim, birim fiyatı, brüt gelir ve üretim giderlerinin idare aleyhine olacak şekilde hesaplanmış olup kamulaştırma bedelinin normalinden yüksek hesaplandığını, arta kalan alanda değer azalışına hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100) sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen ve bozma ilamına uyularak verilen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.