"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Pasif Husumet Yokluğundan Ret/Konusuz Kaldığından Karar Verilmesine Yer Olmadığına
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalılar ..., ..., ... ve ... hakkında açılan davanın davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında açılan davanın ise konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... köyü 2 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.01.2016 tarihli ve 2015/963 Esas, 2016/73 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucu; 2942 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin beşinci fıkrasına göre, usulüne uygun olarak açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında taşınmaz malın gerçek malikinin başka bir şahıs olduğu anlaşıldığı takdirde bu gerçek malikinin davaya dahil edilmek suretiyle devam olunacağı hüküm altına alındığından, tapu malikleri davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, 20.01.2022 tarihli ve 2018/795 Esas, 2022/70 Karar sayılı kararı ile davalılar ..., ..., ... ve ... hakkında açılan davanın davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında açılan davanın ise konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Dahili davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili davalılar tarafından rıza-i ferağ işleminin yapılmadığı gibi davacı idare ile herhangi bir anlaşma belgesi imzalanmadığını, ayrıca davalılara herhangi bir ödemede yapılmadığını, pasif husumet yokluğundan reddine ve dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karara ilişkin olarak davalı lehine iki ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken tek vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dahili davalıların, dava açılmadan tapuda ferağ vermeleri için davet edildiği buna rağmen ferağ işleminin yapılmadığı; ancak dava açıldıktan sonra rıza-i ferağ işleminin yapıldığı bu nedenle dahili davalılar yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Dava açıldığı tarihte davacı tarafın haklılık durumu nedeniyle dahili davalılar lehine vekâlet ücreti hükmedilmesi isabetli değil ise de, temyiz edenin sıfatı nazara alındığında bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Dahili davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dahili davalı Abdülhamit Bayar vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.