Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12018 E. 2023/4416 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın tapudan terkini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın sulu arazi vasfında olduğu, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının ve münavebe planının uygun bulunduğu, kamulaştırma bedelinin yasal faizi ile işlemiş nemalarının farklı nitelikte olup hukuka aykırılık oluşturmadığı, ancak fazla depo edilen bedelin iadesine ilişkin hükümde hata bulunduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi ile İlk Derece Mahkemesi hükmü resen kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde tapuya kayıtlı 372 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz başında yapılacak keşif esnasında özellikle bölgedeki sulu tarım arazilerinden yılda iki kez ürün alındığının tespit edileceğini, gerçekçi olmaktan uzak veriler yerine uzman bilirkişinin arazinin yapısına, önemine, köyde yetiştirilen ürünlere ve bunlara ilişkin gerçek verim miktarları ile ürünlerin gerçek piyasa değerleri esas alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesi gerektiğini, yapı ve eserlerin bedellerinin de niteliklerine göre gerçek değerleri üzerinden hesaplanmasını talep ettiğini, ayrıca ekonomik anlamda çiftçinin tamamen toprağa bağlı oluşu, tarım arazilerinin azlığı ve nitelikleri dikkate alındığında yöreye uygun kapitalizasyon değerinin tespiti ile hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya hissesi oranında ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ... Genel Müdürlüğünün 6200 sayılı Kanun'un 49 uncu maddesi gereği 492 sayılı Kanun ile alınması gereken harçlardan muaf olduğunu, yerel mahkeme kararında dava tarihinden itibaren 4 (dört) ay dolduğundan bu tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ilişkin hüküm kurulmasına rağmen, bankaya depo etmiş oldukları kamulaştırma bedellerine işlemiş bulunan nemaların da davalılara ödenmesine dair hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, mükerrer faiz ödemesi olduğunu, bilirkişi raporunda kullanılan verilerin resmi verilerle uyuşmadığı gibi bilimsel kriterlerden uzak hazırlandığını, yörede sulu tarım arazisine buğday + dane mısırın mutat olarak yetiştirildiğini, münavebe bitkisi olarak hesaplamaya dahil edilen biber ve hıyar (salatalık) bitkilerinde verimlerin yüksek, masrafların düşük alındığını, raporda ürünlerin üretim masraflarının düşük alındığını, masrafların neye göre ve nasıl hesaplandığının belli olmadığını, yörede yapılan bilimsel araştırma ve çalışmalar sonucuna kapitalizasyon faiz oranı %6 olarak belirlenmişken bilirkişilerin raporlarında kapitalizasyon faiz oranını %4 oranında alarak taşınmazın metrekare birim fiyatının yüksek çıkmasına sebebiyet verdiklerini, taşınmaz tapu kaydında ve fen bilirkişi raporunda susuz tarla olarak belirtildiği halde, bilirkişilerin sulanabilir tarım arazisi kabul ederek değerlendirme yaptıklarını, yapılan bu değerlendirmenin Yargıtay içtihatlarına ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmazda motopompla sulama yapıldığı için motopompla yapılan sulamanın masraflarının dikkate alınmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurulmuştur.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesince özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu ilçede mısır üretiminin yapılmadığını, ilçedeki sulu tarım arazilerinde ilk yıl buğday, diğer yıl sebze veya bostan olmak üzere ikili münavebe sistemi uygulandığını ya da bir yıl soğan veya patates üretimi yapıldığını, ilçede çoğunlukla hayvancılıkla uğraşan üreticilerin sınırlı miktardaki arazilerinden yeterli miktarda hayvan yemi elde edebilmek amacıyla araziye buğday ektikleri yıl buğday hasadından hemen sonra 3 aylık dar bir zaman dilimi içerisinde yetişecek şekilde silajlık mısır üretimi yaptıklarını, buğdayın yan ürününün hesaplamada dikkate alınmadığını belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilmek suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin yerinde olduğunu belirtilerek, davacı idare tarafından takdir edilen ve derhal ödenmesine karar verilen bedele dava tarihinden 4 ay sonrasından ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi, üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan fark kamulaştırma bedeline ise ikinci karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi, fazla depo edilen bedel varsa iadesi ve davacı idare harçtan muaf tutulduğundan yatırılan harcın iadesine ilişkin hükümler yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmaza ilişkin keşif tutanağındaki mahkeme gözlemi ile beyanlar ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan açıklamalar uyarınca taşınmazın sulu arazi vasfında olduğunun kabulü isabetlidir.

4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

5. Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve dava konusu taşınmaz ile aynı niteliklere sahip olduğu anlaşılan taşınmazlarda sulu şartlarda münavebeye alınan ürünler ile masraflar ve verimleri nazara alındığında, münavebe planı, verim, fiyat ve masraflar uygun görülmüştür.

6. Kamulaştırma bedeline dava tarihinin 4 ay sonrasından karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine rağmen depo edilen kamulaştırma bedelinin işlemiş tüm nemasıyla birlikte tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu ileri sürülmüşse de, kamulaştırma bedeline Kanun gereği ödenen yasal faiz ile işlemiş nemaların birbirinden farklı nitelikte olduğu ve hukuka aykırılık oluşturmadığı sonucuna varılmıştır.

7. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

8. Davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin iadesine ilişkin hükümde hata olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) harfi ile gösterilen bendindeki 4 üncü alt bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine "Davacı kurum tarafından depo edilen 260.113,28 TL bedelden, kamulaştırma bedeli olan 212.594,96 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 47.518,32 TL bedelin, davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalıdan hissesi oranında alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine,) ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.