Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12113 E. 2023/1123 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Orman sınırları içerisinde kalan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın tazmini ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın gerçek bedelinin net gelir yöntemine göre hesaplanmasında ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline, tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde bırakılması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazminine ilişkin asıl dava ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içerisinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili istemine ilişkin karşı davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar-karşı davalılar ve davalı Hazine vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar karşı davalılar ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmaza 1995 yılında orman vasfıyla şerh konulduğunu ve mülkiyet hakkının kısıtlandığını uğramış olduğu zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Karşı dava davacısı Orman Genel Müdürlüğü vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; taşınmaza konulan şerh nedeniyle veya mahkeme kararı ile taşınmazın tapusunun iptal edildiği tarihten itibaren 10 yıl içinde Hazineye karşı dava açabilecekleri halde, taraflardan karşı tazminat talep edilmesinin hatalı olduğunu, davanın husumetten reddi gerektiğini belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ederek karşı dava talebinde bulunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve karşı davaların kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Hazinesinden tahsili ile davacılara ödenmesine, taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar-karşı davalılar ve davalı Hazine vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar-karşı davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde "tamamı orman sınırları içinde kalmaktadır." şerhi nedeniyle zamanaşımı söz konusu olmadığını, hükme esas alınan raporun eksik ve hatalı olduğunu, taşınmazın özellikleri araştırılmadan eksik bedel verildiğini, taşınmaz üzerindeki ağaçların gereği gibi hesaplamaya dahil edilmediğini, bu ağaçların ürün verdikleri ve pazar satışının mevcut olduğunu ayrıca taşınmaz üzerindeki ekimi yapılan mısır ve fasulyenin de hal fiyatının hesaplandığını oysa ki pazarda 5 katı fiyatına satılmakta olduğunu, dava konusu taşınmazın ilçe merkezine, turistik yerlere çok yakın olup üzerine bağ evi veya bungolov yapıldığında değerinin %50-200 arası arttırdığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza 1995 yılında şerh konulduğunu, dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresi dolduğunu, ... köyünde orman kadastrosu 27.04.1989 tarihinde askı suretiyle ilan edilerek kesinleştiğini; ancak davacının orman kadastrosunun iptaline ilişkin herhangi bir dava açmadığı gibi, bu tarihten itibaren 10 yıllık süre içerisinde de tazminat davası açmadığını, mahkemenin kararının öncelikle zamanaşımı süresinin dolmuş olduğundan bahisle bozulması gerektiğini, orman kadastrosu çok zaman önce tamamlandığı halde şerhin sonra konulmasının orman genel müdürlüğünün kusurundan kaynaklandığını, sorumluluğun da onlara ait olduğunu, orman bilirkişisi raporunda taşınmazda doğal yolla yetişmiş gürgen, kestane ve diğer yapraklı orman ağaçlarıyla kaplı olduğunu belirtildiği, tarımsal faaliyetin bulunmadığını bu nedenle bedel hesaplamasının da yapılamayacağını ayrıca tarım arazisi olarak değeri son derece fahiş hesaplandığını, taşınmaz üzerinde ticareti yapılacak kadar tarım yapılmadığını, orman vasıflı bir yer için uygulanan kapitalizasyon ve objektif değer artış oranının yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilerek, net gelir yöntemi ile coğrafi durum ve toprak yapısı itibarıyla kapitalizasyon faiz oranının %4; taşınmazın konumu ile o bölgedeki diğer ayırt edici özelliklerde gözetilmek suretiyle objektif değer artış oranının %15 uygulanarak birim bedelin hesaplanmasında ve belirsiz alacak davası olarak açılan davada ıslaha ilişkin itirazlarının doğru olmadığı gibi, delillerin değerlendirilmesinde usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar-karşı davalılar ve davalı Hazine vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar-karşı davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat ve tapu kaydının iptali ile orman vasfı olarak tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

2.4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası

3. 6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) ilgili maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Kocaeli ili, ... ilçesi, .... Mahallesi, eski 335 parsel (yeni 109 ada 1 parsel) sayılı, 26.518,44 m² yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın davacılar murisi adına tapuda kayıtlı iken, 115 nolu Orman Kadastro komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanun'a göre orman kadastro çalışması ve 2/B uygulamalarının 17.10.1988 tarihinde başladığı ve 27.04.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleştiği, taşınmazın beyanlar hanesine Gölcük Orman İşletme Müdürlüğü tarafından 27.10.1995 tarihli ve 4299 yevmiye numaralı işlem ile "Taşınmazın tamamı orman sınırı içerisinde kalmaktadır." şeklinde şerh konulduğu anlaşılmaktadır.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre arazi niteliğindeki Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, eski 335 parsel (yeni 109 ada 1 parsel) sayılı taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesine ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline ve tapu kaydının iptal edilerek orman vasfıyla hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar-karşı davalılar ve davalı Hazine vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacılar-karşı davalılardan alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.