"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu Yalova ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 32 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda iptal edilerek taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden harcın tamamlatılması gerektiğini, davanın sadece Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılması gerekirken kendilerine de yöneltilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle davanın öncelikle husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımı yönünden reddini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre makul tazminata hükmedilmesi gerektiğini bunun da rayiç bedel üzerinden hesaplanmaması gerektiğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenerek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin tapu iptal kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan raporun karar vermeye yeterli olmadığını, rapora yapılan itirazlarının reddedildiğini, taşınmazın değeri hesaplanırken daha fazla gelir getiren ürünlerin seçilmesi gerektiğini, buğday ekimi yapılmadığı hâlde ilk yıl için buğday seçildiğini, dava konusu taşınmaz arsa vasfında olup uygulanan kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranının yanlış olduğunu, dava ve ıslah dilekçesinde Yalova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/621 Esas, 2014/836 Karar sayılı veraset ilamındaki hisseler oranında hükmün infazı gerekirken dosyadaki veraset ilâmındaki hisseleri oranında hesaplama yapılmasının infazda tereddüte neden olacağını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; husumet itirazlarının olduğunu, taşınmaza orman şerhi konulmasından itibaren 10 yıl geçtiğini ve zamanaşımı süresinin dolduğunu, taşınmazın orman ağaçları ile kaplı dik arazi olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %6 alınması gerektiğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre makul bir tazminatın ödenmesi gerektiğini bunun da davacının taşınmaza imar ve ihya nedeniyle yapmış olduğu masraflar ve müspet değerler olması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Devlet ormanlarının mülkiyeti Maliye Hazinesine ait olduğundan ve doğan zararlardan Devletin sorumlu olması nedeniyle husumete yönelik itirazın yersiz olduğunu, davacı murisinin taşınmazı 1976 yılında şerh bulunmaksızın satın aldığını, tapu iptale ilişkin kararın 25.04.2019 tarihinde kesinleşmiş olup işbu davanın 2020 yılında açıldığından zamanaşımı süresinin dolmadığını, dava konusu taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu kabul edilerek, net gelir yöntemine ile coğrafi durum ve toprak yapısı itibarıyla kapitalizasyon faiz oranının %4 alınarak, boş arazi ve fındık bahçeleri ayrı ayrı ele alınarak tespit edilen tazminata tapu iptal kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu belirterek mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar ... vd. vekili temyiz özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Yalova ili, ... ilçesi, ... köyü 32 parsel sayılı, 8.720,00 m² yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın davacıların murisi adına tapuda kayıt iken Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/38 Esas, 2015/321 Karar sayılı kararı ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın kanun yolu incelemesinden geçmeksizin 25.04.2019 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 10.12.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesine ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.