Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12136 E. 2023/3963 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin emsal taşınmaz değerlendirmesinde usul ve yasaya uygun davranıp davranmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, daha önce Yargıtay tarafından emsal olarak kabul edilemeyeceği belirtilen bir taşınmazı emsal alarak ve resen hesaplama yaparak taşınmazın bedelini belirlemesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesine İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesine davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... İlçesi, ... Mahallesi 198 ada 49 parsel sayılı taşınmazın 485,00 m²lik kısmına fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir .

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; süre aşımı olduğunu, uzlaşma başvurusunda bulunulmadığını, fiili el atmanın söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili istinaf dilekcesinde özetle; tespit edilen bedelin ülkenin gerçekleri ile bağdaşmadığını, yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle: uzlaşma başvurusu yapılmadığını, taşınmaz üzerinden 8,00 metre ... servis yolu, 12,00 metre taşıt yolu olmak üzere 20,00 metre yol geçtiğini, sorumluluğun idarelerine ait olmadığını, el atılan bölümün arazi niteliğinde olduğunu, özellikleri nedeniyle objektif değer azaltıcı unsur uygulanması gerektiğini, bedeline hükmedilen bölüm 435,00 m² olduğu halde hükümde 45,00 m² yazıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal karşılaştırması yapılarak taşınmaza değer biçilmesi yöntem olarak doğru ise de belirlenen m² birim değeri olan 307,00 TL'nin taşınmazın 2015 yılı emlak vergisine esas rayiç değeri olan 367,69 TL'den daha düşük olması nedeniyle inandırıcı bulunmayarak, aynı mahallede bulunan ve dava konusu taşınmaz ile benzer özellikler taşıyan 541 ada 1614 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi itibarıyla (şubat 2015) m² birim değeri olarak biçilen 731,00 TL'nin Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/18196 Esas, 2019/4538 Karar sayılı kararı ile onandığı, karar düzeltme talebinin reddedildiği anlaşılmış olup, 541 ada 1614 parselin cephe aldığı ... Sokak için 2015 yılı emlak vergisine esas rayiç değerin 325,67 TL olduğu tespit edildiği, usul ekonomisi gözetilerek, emsal niteliğindeki 541 ada 1614 parsele ilişkin davada somut emsal olarak incelenen ... Mahallesi 1274 ada 1 parselin İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/8 satış numaralı açık artırma tarihi olan 06.11.2006 tarihli satışı emsal olarak kabul edilmiş, satış tarihindeki birim değerinin 1.440,48 TL olduğu, iş bu dava tarihine endekslendiğinde (135,33/239,46) m² birim değerinin 2.548,86 TL hesaplandığı, emsalin 2015 yılı vergi değerinin, ... Sokak için 609,32 TL olduğu dikkate alındığında, dava konusu taşınmazın emsalin %50'si değerinde olduğu sonucuna varılmış ve dava konusu taşınmazın m² birim değerinin 764,00 TL olarak kabul edilmek suretiyle, dava konusu taşınmazın el atılan 435 m² kısmının değeri hesaplanarak İlk Derece Mahkemesince maddi hata sonucunda 45 m² kısmın yol olarak terkinine karar verildiği anlaşıldığından bu husus da düzeltilmek suretiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekcesinde özetle; değerin çok düşük belirlendiğini, belirlenen değerin ülkenin gerçekleri ile bağdaşmadığını, yeniden keşif yapılarak fiyat değerlendirmesi yapılması gerektiğini ileri sürerek fiyat yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın fiilen arazi niteliğinde olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince ek rapor alınarak ya da yeniden rapor alınarak karar verilmesi gerekirken resen teknik değerlendirme yaparak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince emsal alınan taşınmazın emsal olarak değerlendirilemeyeceğini dair Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, düzenleme ortaklık payının az alındığını, taşınmaz üzerinden 8,00 metre İZSU servis yolu, 12,00 metre taşıt yolu olmak üzere 20,00 metre yol geçtiğini, sorumluluğun idarelerine ait olmadığını, taşınmazın jeolojik sakıncalı alanda olması, yakınında oto sanayi sitesi ve belediye mezarlığı olmasının objektif değer azaltıcı unsur olarak kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazın bedeline hükmedilen ve elatılan kısmının arsa olarak kabulü ile el atılan bölümün 12,00 metrelik imar yolunda kalması nedeniyle davalı idare aleyhine hüküm kurulması, objektif değer azaltıcı unsurun değerlendirmeye alınmaması ve İlk Derece Mahkemesince rayiç değerin altında m² birim bedelinin belirlenmesinin Bölge Adliye Mahkemesince inandırıcı bulunmaması hususları doğrudur.

3. Buna karşın, Dairemizin 02.05.2019 tarihli, 2018/11538 Esas ve 2019/8325 Karar sayılı bozma ilamında 1274 ada 1 parsel sayılı taşınmazın değişik tarihlerdeki satışlarının, kendi arasında çelişkili bedellerle gerçekleştirilmiş olması nedeniyle emsal olarak değerlendirmeye alınamayacağının belirtildiği, Bölge Adliye Mahkemesince hükmün gerekçesinde değerlendirilen, 541 ada 1614 parsel sayılı taşınmazın m² birim bedelinin, gerekçede belirtildiği gibi 1274 ada 1 parsel sayılı taşınmazın emsal alınarak belirlenmediği, farklı bir emsalle m² birim bedelinin belirlenmiş olduğu UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede anlaşılmış olup Bölge Adliye Mahkemesince ek rapor ya da yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınması suretiyle m² birim bedeli yönünden değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde somut emsal olarak değerlendirilemeyeceğine dair bozma kararının mevcut olduğu emsalin değerlendirmeye alınarak resen yapılan hesaplama sonucu taşınmazın m² birim bedelinin belirlenmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.