Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12137 E. 2023/1360 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli davasının kesinleşmesine rağmen tapuda ferağ verilmemesi nedeniyle açılan tescil davasında, davalıların davayı kabul etmesi durumunda vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların dava dilekçesinde davayı kabul etmiş olmaları ve davanın açılmasına sebebiyet vermemeleri gözetilerek davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

KARAR : Düzeltilerek Yeniden Esas Hakkında Verilen Karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 115 parsel sayılı taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, taşınmaz maliki tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığını, kamulaştırmanın kesinleştiğini; ancak tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ..., ..., ...'ün 31.08.2020 havale tarihli, ...'ün 02.09.2020, ...'ın 04.09.2020, ... vekilinin 11.09.2020 Muris ... mirasçıları olan dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili Av. ...'un 07.10.2020, dahili davalılardan ...'in 18.02.2021 havale tarihli cevap dilekçesiyle ve dahili davalılardan ...'nun cevap dilekçesiyle davayı kabul ettiklerini, devir için idarenin herhangi bir talebinin olmadığını, kendilerinin dava açılmasında bir kusuru olmadığını, uzun yıllar geçtiğini, aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazın tapusunun iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili; davacı idare yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalı taraf yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki kanıt ve belgelere göre davalı tarafça cevap dilekçesinde davanın kabul edilmiş olması ve davanın açılmasına davalıların sebebiyet vermediği gözetilerek, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmış; ancak usul ve yasaya aykırı olarak davalı taraf yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un “Tapulu taşınmaz mallarda tescil” kenar başlıklı (mülga 24/4/2001 - 4650/21 md.) 17 nci maddesi şöyledir;

“Tebliğ edilen kamulaştırma işlemine karşı idari ve adli yargıya başvurulmadığı veya bu konuda açılan davaların kesin olarak sonuçlandığı ancak taşınmaz mal sahibinin ferağ vermediği hallerde, takdir edilen ve artırılan bedelin tamamı milli bankalardan birine yatırılarak makbuzu ilgili belge örnekleriyle birlikte mahkemeye verilir. Mahkeme iki tarafı derhal davet ederek, gelmemeleri halinde gıyaplarında, belgeleri inceleyerek, kamulaştırma usulüne uygun şekilde tamamlanmış ise, taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tesciline karar verir ve tapu dairesine bildirir.

Kamulaştırması yapılan taşınmaz mal tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde sicil kaydının terkinine karar verilir.

Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal nedeniyle vergi ilişkisi aranmaz. Ancak, ilgili tapu dairesi durumu vergi dairesine bildirir.

Bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir.”

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 115 parsel sayılı taşınmaz için davacı idare tarafından usulüne uygun noter tebligatının yapıldığı, Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/471 Esas, 1997/478 Karar sayılı ilamının incelemesinde; tezyidi bedel davasında davacılarının davalılar ve murisleri olduğu, davalısının ... olduğu, bir kısım davalıların da davayı kabul beyanları dikkate alınarak davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücreti kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.