Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12145 E. 2023/1640 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalı arasında kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın net geliri ve enerji nakil hattı güzergahı gibi hususlar gözetilerek hesaplanan irtifak hakkı bedelinin tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak hükümde yer alan parsel numarası ve vekâlet ücreti hatalarının düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 885 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmaz üzerinde 630,07 m² daimi irtifak hakkı, 354,20 m² geçici irtifak hakkı için acele el koyma ve tespit kararı sonucunda toplam 6.292,91 TL kıymet takdiri yapıldığını, kıymet takdirinin çok düşük tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu mevkiinin mevcut durumu itibarıyla belirlenen miktardan çok daha değerli olduğunu, müvekkilinin tarlasının ana yolun bitişiğinde olduğunu, ... Dağında 30 kadar köye ulaşımın sağlandığı tek yol olan ana yol üzerinde olduğunu, taşınmazın eğiminin %3-5 olmadığını, arazi eğimli olsa bile damlama sulama ile sulamanın yapılabileceğini, davaya konu taşınmazın kuru tarım alanı olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, sulama yapılabilmesi için baraj yapıldığını, bu barajın dava konusu taşınmaza 1-1,5 km uzaklıkta olduğunu, taşınmazın 50 metre kadar yakınında su kuyusu bulunduğunu, istendiği takdirde sulama yapılabildiğini, Manisa Halkı tarafından birçok kişinin hobi bahçeleri yaptığını, ... bölgesinin cazibe merkezi haline geldiğini, dava konusu taşınmazın yakın süre içerisinde arsa vasfına sahip olma ihtimalinin yüksek olduğunu, kamulaştırmaya ilişkin olarak gösterilen krokide kamulaştırılan yerlerin taşınmazın neredeyse tam ortasından geçtiğini, kamulaştırılan alanın üzerine ağaç dikmemek bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile kamulaştırıldığını, hâl böyle olunca müvekkilinin büyük bir işletme, fabrika, çiftlik, benzinlik, hobi bahçesi, kahvaltı salonu veya restaurant gibi büyük işletmeleri arazisinde kuramayacağını, taşınmazdan faydalanmasının ciddi şekilde etkilendiğini beyanla dava konusu taşınmazın keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak taşınmazın gerçek değerinin belirlenerek kamulaştırma işlemlerinin yapılmasını, kamulaştırma fark bedellerine faiz yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu sonucu oluşan fark bedelin karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına ve irtifak hakkının davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; keşfin yapıldığı tarih itibarıyla 2019 verileri kesinleştiği hâlde, 2019 yılına ait veri cetveli esas alınmayıp 2018 verileri esas alınıp güncelleme yapılarak bedel tespitinin hatalı olduğunu, gelir miktarı az olan ürünler münavebeye alınarak gerekçesi açıklanmadan yüksek gelir getiren çilek, mısır, domates, karpuz, biber ürünlerinin münabeveye alınmadığını, kapitalizasyon faizi, objektif değer artış oranı ve irtifak değer düşüklüğü oranının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın konumu ve gelecekte arsa vasfına sahip olacağı dikkate alınarak objektif değer artış oranının en az %200 belirlenmesi gerektiğini, yıllık kira bedelinin soyut ifadelerle tespit edildiğini, belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu kabul edilerek, 2019 yılı verileri hazır olmadığından 2018 yılı ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin esas alındığı, değerlendirme tarihinin ise 2019 yılı olduğu, istinaf incelemesi için aynı yöreye ilişkin kamulaştırma dosyalarından intikal eden ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2019 yılı cetveli dosya arasına alınıp usul ekonomisi de dikkate alınarak, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda 2019 yılı resmi verileri uyarınca resen hesaplama yapıldığı, buğday, tütün ve kavun münavebeye alınmak suretiyle, masraf brüt gelirin üçte biri olarak alınıp %50 oranında objektif değer artışı uygulanması suretiyle tespit edilen bedelin, İlk Derece Mahkemesince hükmedilen bedelden düşük olması nedeniyle istinaf eden tarafın sıfatı da dikkate alınarak hükmedilen bedelin uygun olduğu; ancak 7139 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle üçer aylık vadeli hesaba yatırılan bedelin nema ve faizleriyle birlikte derhal ödenmesi ve yasal faiz yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca net gelir hesabının 2019 yılı esas alınarak hesaplanmasının hatalı olduğunu, karar tarihi olan 2022 yılı itibarıyla değerlendirme yapılması gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden kurulan hükümde İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmaz ... Mahallesi 885 parsel olduğu hâlde, hükümde 19 parsel olarak gösterilmesi ve davalı lehine Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan tarife uyarınca karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "19 parsel" ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine "885 parsel" ibaresinin yazılmasına, (7) numaralı bendinde yer alan "2.725,00" sayısının hükümden çıkartılarak, yerine "5.100,00" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.