Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12146 E. 2023/2088 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan kapama bağ niteliğindeki taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, kapama bağ niteliğindeki taşınmazın değerini belirlerken gelir yöntemini kullanmasının ve resmi verilerdeki masrafları esas alarak yeniden hesaplama yapmasının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçelerinde; Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 4187 ada 126 parsel (4187 ada 19 parsel sayılı taşınmazdan ifraz) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davalı idarenin teklif verdiği dönemde emsal yerlerin dönümünün eksik tespit edildiğini, müvekkilinin bu miktar nedeniyle davacı kurum ile uzlaşma sağlayamadığını, mahallinde yeniden keşif yapılarak emsal değerin, arazinin niteliği ve gelecek yıllarda ve objektif değer artışının ilave edilmesi ile tespitinin yapılmasını ve arada oluşacak farkın müvekkiline ödenmesini, tapunun davacı idare uhdesine geçirilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; verilen kararın bedel yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, net gelirin hatalı belirlendiğini, taşınmazın ne şekilde sulu sayıldığının açıklanmadığını, objektif değer artışı yapılmasına gerek olmadığını, gelirlerin yüksek giderlerin düşük hesaplandığını, taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek şerhinin değeri düşürdüğünü, muhdesat bedelinin yüksek belirlendiğini, müvekkili idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kapama bağ niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinin doğru olduğu, kapitalizasyon faizi ile objektif değer artışı oranlarının yerinde olduğu; ancak değerlendirme yılı olan 2020 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün maliyet cetveline göre değerlendirme yapılması teknik olarak doğru ise de, cetvelde yer alan üretim giderinin, brüt gelirin %50'sine yakın olmadığı, mevcut hali ile ekonomik tarıma hizmet eden bir oranda üretim gideri belirlendiği halde, raporda, üretim giderinin brüt gelirin 1/3'ü olarak alınması doğru bulunmadığından, resmi verilerdeki masraf esas alınarak resen yapılan hesaplama sonucu tespit edilen bedel üzerinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; tespit edilen bedel fahiş olduğunu, ürün veriminin yüksek, masrafın düşük alındığını, masrafların brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmasının hatalı olduğunu, kapital faizin ve objektif değer artışının yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi ve 12 inci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama bağ niteliğindeki taşınmazın zemininin 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerlendirme tarihindeki resmi veriler esas alınarak değerinin tespit edilmesi üzerinde bulunan yapıya ise aynı maddenin (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat Kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.