Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12195 E. 2023/1943 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve hangi idareden tahsil edileceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza el atma fiilinden sorumlu idarenin Büyükşehir Belediyesi olduğu ve daha önceki paydaş dosyalarında belirlenen emsal bedeller ile taşınmazın imar planındaki konumu gözetilerek yerel mahkemenin belirlediği bedelin uygun olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinde geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1027 ada 5 parsel (yeni 21 parsel) sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yaya kaldırımı, asfalt, yol yapılmak suretiyle el atıldığını, dava konusu yerin imar planında kent içi terminal alanında kaldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın aynı taşınmaza ilişkin Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/155 Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açtığını, davanın müvekkili belediye açısından reddine karar verildiğini, kesin hüküm oluştuğunu, müvekkili belediyenin dava konusu taşınmaza hiçbir müdahalesinin bulunmadığını, taşınmazın belediyenin sorumluluğunda olmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/155 Esas sayılı dosyasının temyiz aşamasında olduğunu ve bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın imar planında hangi alanda kaldığı belirlenerek idari yargının görevli olup olmadığının tartışılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.10.2018 tarihli ve 2016/335 Esas, 2018/883 Karar sayılı kararıyla; belediyenin herhangi bir müdahalesinin olmadığı gibi, aynı zamanda hissedar oluşu göz önüne alındığında davanın sübuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.97.2020 tarihli ve 2018/3962 Esas, 2020/730 Karar sayılı kararıyla; davalı idarece dava konusu taşınmaza fiilen el atılmamış ise de makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davanın Adli Yargının görevi dahilinde olduğu, imar planında Belediye Hizmet Alanı olarak gösterilen yerle ilgili olarak davalı ... Belediyesinin herhangi bir kamulaştırma işlemi yapmamış olması ve yasanın aradığı sürenin de dolduğu anlaşıldığından davanın kabul edilmesi gerekirken reddinin doğru görülmediği, dosyadaki bilgi ve belgelere, bilirkişi kurulu raporlarına göre aynı parselle ilgili daha önceden taşınmazın diğer paydaşlarınca açılıp Yargıtay denetiminden geçen dosyalarda (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/9917 Esas ve 2018/3232 Esas sayılı dosyalar) belirlenen m² birim fiyatlarıyla örtüşen 24.04.2017 tarihli kurul raporunda davacıya ait payın değeri 615.550,50 TL olarak hesaplanmış olmakla, bu bedelin ... Belediyesinden tahsiline ve Bursa Büyükşehir Belediyesine karşı açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve fiilen el atılan bölüm dışında kalan ancak imar planında “Belediye Hizmet Alanı (Kent İçi Terminal)” olarak bırakılan bölümünün de proje bütünlüğü gözetilerek bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı vekili ile davalı ... vekillinin temyizine gelince ;

3.Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın cepheli olduğu Uğur Mumcu Bulvarı ana arter olduğu gibi, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun Büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görev ve sorumluluklarına ilişkin 7 nci maddesinin (L) bendi uyarınca Yolcu ve yük terminallerinin de Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda olduğu ve Dairemizce onanan Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1174 Esas, 2019/440 Karar ve Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/696 Esas, 2018/1168 Karar sayılı paydaş dosyasındaki fen bilirkişi raporlarında (D) ve (E) harfi ile gösterilen toplam 6.954,07 m²lik kısımdan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumlu olduğuna karar verildiği anlaşılmakla; temyize konu bu dosyanın fen bilirkişi raporunda fiilen ve hukuken el atılan toplam 7.001,92 m²lik kısımdan Bursa Büyükşehir Belediyesi sorumlu olduğu halde, el atılan kısımların tamamının bedelinin ... Belediye Başkanlığından tahsili ile ... yönünden husumetten reddine karar verilmesi,

4.Dava konusu taşınmazın, hukukun ve fiilen el atılan toplam 7.001,92 m²lik kısmının davacının 35759/752500 payı oranında iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava konusu taşınmazın tamamında hatalı oranda payın iptaline karar verilmesi, kabule göre de; hakkında husumetten red kararı verilen idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile 615.550,50 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine ve dava konusu ... Mahallesi, (eski 1027 ada 5 parsel) yeni 1027 ada 21 parselde davacı adına kayıtlı olan 33391/616792 payının iptaliyle davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... Belediyesi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, belirlenen bedel ile yeni bir taşınmaz alınmasının mümkün olmadığını ileri sürmüştür.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle;sorumlu idarenin ... Belediyesi olduğunu, 09.02.2022 tarihli ek fen bilirkişi raporunda (F) harfi ile gösterilen kısmın hesaba katılmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporlarının rapora itiraz etmeyen taraf yönünden kazanılmış hak oluşturduğunu, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, yasal faizin ıslah tarihinden başlatılması gerektiğini, hukuki el atma nedeniyle nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ve tahsiline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un Ek Madde-1 inci maddesi: “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.:2016/181 K.:2018/111 sayılı Kararı ile) (Ek cümle: 16.11.2022-7421/3 md.) Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür."

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve davalı ... Belediyesi vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... Başkanlığından aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.