"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda;davanın kabulüne karar vermiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 2352 parsel sayılı taşınmazın 1238,60 metrekarelik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, taşınmazın gerçek bedelinin belirlenmesi gerektiğinin ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.02.2019 tarihli ve 2018/110 Esas, 2019/74 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1238,60 metrekarelik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.06.2019 tarihli ve 2019/1327 Esas, 2019/1370 Karar sayılı kararı ile kapama zeytin bahçesi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve kamulaştırmadan arta kalan bölümün yözölçümü ve geometrik durumuna göre belirlenen değer azalış oranının takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından, mahkemece iade kararı gereğince inceleme ve işlem yapıldığı, bu itibarla mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu kabulü ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 23.03.2021 tarihli ve 2019/11061 Esas, 2021/3918Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi'nın esastan red kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararını incelenmesinde;
a. Dava konusu taşınmazın kuru tarım arazi niteliğinde olması nedeniyle Dairemiz genel uygulamaları ve aynı yöreden gelen ve Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda gözönünde tutulduğunda kapitalizasyon faizinin %5 olarak uygulanması gerekirken %4 olarak kabulü ile m² bedelinin fazla tespiti,
b. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebeye esas alınan ürünün dekara ortalama masrafları resmi verilere uygun ise de; aynı bölgeden Dairemize intikal eden ve denetimimizden geçen dosyalarda üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmak suretiyle m² birim fiyatlarının belirlendiği gözönüne alındığında dekara ortalama üretim masraflarının resmi verinin 1/3’ü oranında alınması gerektiğinin düşünülmemesi,
c. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı da gözönüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
d. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli 31317 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 16.07.2020 tarihli 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanun'un 10/8 inci fıkrasının dördüncü cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranın yüksek alındığını, kapitalizasyon faizinin %6 olması, üretim giderlerinin resmi verilere göre alınması ve idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; aynı bölgeden gelen dosyalarda %250 objektif artış oranı ile bölgedeki yağış oranı dikkate alınarak %4 kapitalizasyon faizi uygulanarak daha yüksek metrekare birim fiyatlarının Yargıtay denetiminden geçtiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanunu'nun 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama zeytin bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve kamulaştırmadan arta kalan kısma %20 değer kaybı olduğunun kabulü ile uyulan Daire bozma ilamımız gereği inceleme ve işlem yapılarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkin karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerinin aşağıda bentlerin dışında kalan temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Bozma kararı sonrası tespit edilen fark kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesine karar verilmediği gibi 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesine 6459 sayılı Kanun'un 6 nci maddesi ile eklenen hüküm uyarınca ayrıca faize ilişkin hüküm kurulmaması bozmayı gerektirir.
5. Mahkemece, idarece fazla yatırılan bedelin davalı tarafından bankadan çekildiği tarihe kadar biriken nemalarıyla birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/152 Esas, 2021/342 Karar sayılı kararına ayrı bir bent eklenerek ''68.203,46 TL fark bedelin derhal davalıya ödenmesine, 111.289,08 TL' ye 22.01.2017 tarihinden ilk karar tarihi olan 11.04.2017 tarihine kadar, 68.203,46 TL fark bedele 21.01.2017 tarihinden son karar tarihi olan 08.10.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine '' ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “davalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile'' ibaresinin çıkarılmasına, yerine '' davalı tarafından bankadan çekilme tarihine kadar işlemiş nemalarıyla''ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.