Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12222 E. 2023/2937 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uygun kararında, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmak suretiyle karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu gözetilerek, davalı idare ve asli müdahilin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı asli müdahil ... ve davalı idare vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ve asli müdahiller vekili dava dilekçesinde özetle; Giresun ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 750 ada 86 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kamulaştırmasız el atma davası olmadığını, bedel artırım davası niteliğinde olduğunu, davacıların kamulaştırma işleminin tebliğinden itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içinde dava açmadıklarından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.07.2019 tarihli ve 2018/718 Esas, 2019/326 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.11.2019 tarihli ve 2019/3928 Esas, 2019/4548 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın kamulaştırma evrakının maliklere noter kanalıyla usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği, geçerli bir kamulaştırmadan bahsedilemeyeceği davacı tarafın kamulaştırmasız el atma davası açmakta haklı olduğu, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında tazminat bedelinin belirlenmesinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) hükümlerinin kıyasen uygulandığı, dava konusu taşınmazın arsa vasfında kabul edilmesinin yerinde olduğu, davaya konu taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi ile bu konudaki fenni bilirkişiler ve teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen raporun esas alınarak karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 12.11.2020 tarihli ve 2019/13030 Esas, 2020/9903 Karar sayılı kararı ile davacı ve asli müdahillerin murisi ... oğlu ...’ye 217 parsel sayılı taşınmazın 81 m²lik kısmında pilon yeri, 2.615 m²lik kısmında irtifak hakkı kurulmasını içeren kamulaştırma evraklarının 27.04.1987 tarihinde muhatabına bizzat ... 1. Noterliğince tebliğ edildiği anlaşıldığına göre; dava konusu 750 ada 86 parsel sayılı taşınmazın ilk oluşumundan bu yana tedavüllü tapu kayıtları ve dayanak belgeleri ile kadastro tutanağının ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilerek, bahsi geçen taşınmazların aynı taşınmaz olup olmadığı hususu netleştirildikten sonra, aynı taşınmaz olduklarının belirlenmesi halinde, davacı ve asli müdahillerin muris ... oğlu ...’den gelen payları yönünden açtıkları davanın 81 m²lik pilon yeri ve 2.615 m²lik irtifak alanına ilişkin kısmının reddine, bu miktarları aşan kısımlar ile hakkında usulüne uygun bir kamulaştırma tebligatı bulunmadığı anlaşılan diğer maliklerden iktisap edilen paylar yönünden yargılamaya devam edip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik araştırma sonucunda karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 03.06.2021 tarihli ve 2020/187 Esas, 2021/205 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne ve kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin 03.06.2021 tarihli ve 2020/187 Esas, 2021/205 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde asli müdahil ... ve davalı idare vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.02.2022 tarihli ve 2021/8833 Esas, 2022/2679 Karar sayılı kararı ile asli müdahil ...’a ait tüm paylardan, daha önce kamulaştırma işlemine tabi tutulan 2.615 m²lik irtifak hakkına ilişkin kısımlar hariç bırakılarak arta kalan 1.579,43 m²lik irtifak hakkı üzerinden dava tarihi esas alınmak suretiyle yapılacak hesaplama sonucu bulunan karşılığa hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi; dava konusu taşınmazın geldisi olan 217 parsel sayılı taşınmazın 2.615 m²lik kısmında Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/440 Esas, 1988/467 Karar sayılı kararıyla 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi uyarınca irtifak hakkının idare adına tesciline hükmedildiği gözetilerek, haklarında usulüne uygun kamulaştırma tebligatı bulunmayan Ayşe Kurt ve Mehmet Akgüre’ye ait paylardan gelen asli müdahil ...’a ait 14/400 oranındaki pay yönünden 2.615 m²lik irtifak hakkına ilişkin kısım için 2942 sayılı Kanun'un ek madde 3 ile geçici 15 inci ve 17 nci maddeleri uyarınca rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil ... ve davalı idare vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Asli müdahil ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda yapıldığı iddia edilen kamulaştırma işleminden müvekkilinin hiçbir bedel almadığını, bu durumun mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, müvekkili ... yönünden hüküm bozulduğundan, yeniden müvekkili lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken bu hususta karar verilmediğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin reddedilen kısma isabet eden miktarları davacı üzerinde bırakılması gerekirken mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmadığını, davanın kamulaştırmasız el atma davası olmadığını, bedel artırım davası niteliğinde olduğunu, davacıların kamulaştırma işleminin tebliğinden itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içinde dava açmadıklarından davanın reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmazın arsa olarak vasıflandırılmasının doğru olmadığını, taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu ve değer düşüklüğü oranının da yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların, irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan temyiz harcının davalı idareden alınmasına, asli müdahil ...'dan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.