"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Malatya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 109 ada 23 ve 25 (eski 183 ve 185) parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın kanal yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.03.2019 tarihli ve 2014/132 Esas, 2016/446 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde, dava konusu ... ilçesi, ... köyü 183 ve 185 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin 1972-1974 yılları arasında yapılan kamulaştırma işlemine ilişkin olarak DSİ'den tüm kamulaştırma evraklarının istenip, kamulaştırmanın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı araştırılmadan ve 183 parsel sayılı taşınmazın tedavüllü tapu kaydı dosya arasına alınıp, davacı payı tespit edilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan, dava konusu ... ilçesi, ... köyü, 185 parsel sayılı taşınmazda davacının payı 1/144 olduğu anlaşılmasına rağmen, nedeni açıklanmadan yazılı şekilde fazlaya hükmedildiğinden ve 28.04.2018 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre alınan harçlardan muaf hâle geldiğinden, davalı idarenin harçtan muafiyetine karar verilmemesi doğru görülmediğinden Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 27.02.2020 tarihli ve 2019/145 Esas, 2020/91 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma İlâmı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde, dava konusu 183 No.lu parselin tapu kaydına göre davacının 1/144 hissesi olduğu; her ne kadar 183 No.lu parselin tapu kaydı dosya arasına alınması yönünde bozma yapılmış ise de, 185 yerine maddi hata sonucu 183 yazıldığı, dosya içinde 185 No.lu parselin tedavüllü tapu kaydının bulunmadığı ve bu eksikliğin yargılama boyunca giderilmediği; ancak dava dilekçesi ekinde bulunan tapu senedine göre davacının 185 parsel sayılı taşınmazda 2381/110592 hissedar olduğu anlaşıldığından, el atılan kısımların davacının hissesi oranında bedeline hükmedilmesi gerekirken, sebebi açıklanmadan tam pay bedeline hükmedilmesi doğru olmadığından ve tapunun davacının hissesi oranında iptaline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmeyerek Mahkeme kararı bozulmuştur.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 17.05.2022 tarihli ve 2021/245 Esas, 2022/265 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu eski 185, yeni 127 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırıldığı tespit edildiğinden bu parsel yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmediğini, söz konusu parseller 1972 ve 1974 yıllarında kamulaştırılmadığını, hak düşürücü sürenin geçtiği de gözetildiğinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, arazi niteliğindeki Malatya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi eski 183 parsel yeni 109 ada 25 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi birinci fıkrası (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dava konusu eski 185 parsel sayılı taşınmazın gittisi olan yeni 127 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden usulüne uygun kamulaştırma yapılarak davalı idare adına tescil edildiğinden söz konusu taşınmazın bedeline hükmedilmeyerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi yerindedir.
4. Buna karşın, davalı idare harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine "davalı idare harçtan muaf olduğundan harç tayinine yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan peşin harcın talep hâlinde iadesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.