Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12256 E. 2023/4190 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu sicilindeki sahtecilik nedeniyle davacının uğradığı zararın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi gereğince Hazine'den tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan kusursuz sorumluluğu bulunduğu, ancak zararın belirlenirken dava tarihi esas alınarak hesap yapılması ve usuli kazanılmış hak gözetilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 inci maddesi gereğince tazmini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 46264 ada 1 parselde bulunan C blok 34 numaralı daireyi Kooperatif yöneticilerinin vekaletname ile yetkili kıldıkları ...'den 4.000 TL bedelle 04.09.2003 tarihinde satın aldığını, 2014/223 Esas sayılı davada tapunun iptaline karar verildiğini, satış sözleşmesinin tapu kütüğüne ve TAKBİS sistemine işlenmediğini, tapu memurlarının Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/124 sayılı davasında yargılandıklarını, satın aldığı bağımsız bölümün dava tarihi itibarıyla rayiç değerinin tespiti ile tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı def'inde bulunarak ayni hakkın sona erdiğinin kesinleşmiş bir ilamla tespiti gerektiğini, sorumluluk koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2017 tarihli ve 2017/3 Esas, 2017/430 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.09.2020 tarihli ve 2020/507 Esas, 2020/966 Karar sayılı kararı ile tazminat istemine konu taşınmazın arsa payı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye düşen dairelerden olduğu, davacının arsa payı inşaat sözleşmesinden kaynaklı yükleniciden daire alım satım sözleşmesiyle ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle 34 Nolu bağımsız bölümü haricen satın aldığı, daha sonra tapudaki resmi satış işlemleri sırasında sahteciliğin yapıldığı, davacının yükleniciye gitme olanağı bulunduğu gibi arsa payı inşaat sözleşmelerinin az yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen özellikleri itibarıyla davacının zararını yükleniciden istemesi gerektiğinden, davacının zararı ile tapu memurlarının eylemi arasındaki illiyet bağı üçüncü kişi olan yüklenicinin ağır kusuruyla kesildiğinden, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesindeki koşullar oluşmadığından davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği halde dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 24.09.2020 tarihli ve 2020/507 Esas, 2020/966 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; ...Konut Yapı Kooperatifi ve diğer arsa sahipleri arasında ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapı yapılması yönünde yüklenici ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti'yle ... 1. Noterliği'nde düzenlenen 22.08.2001 tarihli ve 15254 yevmiye Nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığı 30.06.2003 tarihinde kat irtifakının kurulduğu, C Blok 34 Nolu bağımsız bölümünün kat irtifakı yoluyla ...Konut Yapı Kooperatifi adına tapuya tescil edildiği, bilahare satış yoluyla 05.09.2003 tarihinde davacıya geçtiği; ancak arsa maliki kooperatif tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının Sincan Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/89 Esas, 2009/105 Karar sayılı ilamıyla kabul edilerek, dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline ve kooperatif adına tescile karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, tazminat istemine konu taşınmazın satımına ilişkin resmi senet dayanağı olan ve arsa sahibi kooperatif temsilcileri tarafından ...’ye verildiği belirtilen 15.08.2003 tarihli ve 12454 sayılı vekaletnamenin sahte olduğu, dava dışı bağımsız bölüm maliklerinin müdahil olduğu ... Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/8 Esas sayılı dosyasında ve özellikle Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü müfettişlerince hazırlanan 09.08.2004 tarihli ön inceleme raporunda tespit edilmiş olup Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 1492 ve 1503 sayılı genelgelerine, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 13 üncü maddesine uygun olarak tapuda resmi işlemlerin yapılmadığı, aksine tapu memuru tarafından resmi evrakta sahtecilik yapıldığına göre davalı Hazinenin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca sorumlu olduğu belirtilerek, tazminat istemine konu bağımsız bölümün bulunduğu 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 30.06.2003 tarihinde kat irtifakı kurulduğundan, 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmazın zemin (arsa) değerinin emsal incelemesi ve karşılaştırması yöntemiyle, üzerindeki yapılmış ve yapılacak yapıların ise değerlendirme tarihindeki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikiği Bakanlığınca yayımlanan resmi birim fiyatları ve yapı maliyetleri hesaplarını gösteren listelere göre 30.06.2003 tarihli kat irtifakının kurulması sırasında esas alınan mimari projede belirtilen özellikleri dikkate alınarak yapıların bedeli belirlenip, arsa bedeli ile yapı değerleri toplanıp tazminat istemine konu bağımsız bölümün tapu kaydında yazılı olan arsa payına oranlanmasıyla o bağımsız bölümün değerlendirme tarihindeki değerinin belirlenmesi gerektiğinden taraflara 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile aynı bölgeden, bulunamaması halinde yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihinden önce ve yakın tarihli satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse resen emsal getirtme yoluna gidilmesi, 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kat irtifakının kurulduğu 30.06.2003 tarihinde esas alınan mimari projenin Belediye Başkanlığından getirtilmesi, yukarıda açıklanan şekilde tazminat istemine konu bağımsız bölümün anılan mimari projedeki özellikleri, bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüler ve bağımsız bölümün inşa edilmemiş oluşu da gözetilerek davacının değerlendirme tarihi itibarıyla gerçek zararının tespit ettirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, tapu memurları hakkında kesinleşmiş ceza olmadığını, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinde öngörülen koşullarının oluşmadığını, ilgili memurların Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile memuriyetten uzaklaştırıldığını, memuriyetle ilgileri kalmadığından illiyet bağının kesildiğini, yüklenicinin ağır kusuru nedeniyle zararın oluştuğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan c blok 34 numaralı bağımsız bölümün kat irtifakı yoluyla ...Konut Yapı Kooperatifi adına tapuya tescil edildiği, bilahare satış yoluyla 05.09.2003 tarihinde davacıya geçtiği; ancak arsa maliki kooperatif tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının Sincan Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/89 Esas, 2009/105 Karar sayılı ilamıyla kabul edilerek, dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline ve kooperatif adına tescile karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, tazminat istemine konu taşınmazın satımına ilişkin resmi senet dayanağı olan ve arsa sahibi kooperatif temsilcileri tarafından ...’ye verildiği belirtilen 15.08.2003 tarihli ve 12454 sayılı vekaletnamenin sahte olduğu dava dışı bağımsız bölüm maliklerinin müdahil olduğu ... Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/8 Esas sayılı dosyasında ve özellikle Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü müfettişlerince hazırlanan 09.08.2004 tarihli ön inceleme raporunda tespit edilmiş olup Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 1492 ve 1503 sayılı genelgelerine, Tapu Sicil Tüzüğünün 13 üncü maddesine uygun olarak tapuda resmi işlemlerin yapılmadığına, aksine tapu memuru tarafından resmi evrakta sahtecilik yapıldığına göre davalı Hazine 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca sorumludur.

3. Dava konusu bağımsız bölümün zemin (arsa) değerinin emsal incelemesi ve karşılaştırması yöntemiyle, üzerindeki yapılmış ve yapılacak yapıların ise değerlendirme tarihindeki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayımlanan resmi birim fiyatları ve yapı maliyetleri hesaplarını gösteren listelere göre 30.06.2003 tarihli kat irtifakının kurulması sırasında esas alınan mimari projede belirtilen özellikleri dikkate alınarak yapıların bedeli belirlenip, arsa bedeli ile yapı değerleri toplanıp tazminat istemine konu bağımsız bölümün tapu kaydında yazılı olan arsa payına oranlanmasıyla o bağımsız bölümün değerlendirme tarihindeki değerinin alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı tarafın aynı temyiz sebeplerini Dairemizin bozma ilamı öncesinde sunduğu dilekçelerinde belirttiği, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafların dışında kalan temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

5. İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunda tazminat miktarının 115.000,00 TL olarak belirlendiği, mahkemece taleple bağlı kalınarak 4.000,00 TL’ye hükmedildiği, bu kararı davacı tarafın istinaf etmediği gözetildiğinde davalı Hazine yönünden oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin fazla bedele hükmedilmesi isabetsizdir.

6. Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların kadastro veya imar parseli olup olmadığı Tapu Müdürlüğü ve Belediyeden sorularak kıyaslama yapılması gerekirken sadece bilirkişi raporunda emsal olarak alınan taşınmazların imar durumu ve düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin sorulması ile yetinilmesi de doğru değildir.

7. Dava konusu bağımsız bölüme Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayımlanan ve değerlendirme tarihine ait Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğe göre belirlenecek yapı sınıflarına uygun birim fiyatları ve yaşları belirlenip buna göre yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi gerekirken, yapı bedelinin dava tarihine endekslenmesi suretiyle hesap yapan rapor doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir.

8. Dava tarihi 11.03.2016 olduğu, değerlendirme bu tarihe göre yapıldığı hâlde faizin başlangıç tarihinin yanılgılı olarak 07.03.2016 olarak tespiti de isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.