Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12448 E. 2023/2896 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ve yeni arsa paylarının tapu siciline tescili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kat maliklerinin, bağımsız bölümlerine ait arsa payının kat irtifakı kurulduğu tarihte değeriyle doğru orantılı verilmediğini somut olarak ispatlayamamaları ve uzun süre mevcut arsa payına itiraz etmemeleri gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere, değerleriyle doğru orantılı arsa payı verilmediğini, belediyedeki proje ile tapuya verilen mimari proje arasında kendi bağımsız bölümüne özgülenen arsa payının farklı olduğunu mahkemece arsa paylarının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar cevap dilekçesinde; arsa paylarında yanlışlık olmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bağımsız bölümlere daha sonradan malik olan kişilerin bağımsız bölümün konum ve büyüklüğüne göre ücret ödediğini, ancak arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile orantılı olarak tahsis edilmemesi nedeniyle mağduriyet yaşadığını, dava konusu yerde daire ve dükkanların usule uyulmaksızın adaletsizce arsa sahibine kalan daire ve dükkan payları yüksek tutularak arsa payının dağıtıldığını, mahkeme gerekçesinin çelişkiler barındırdığını, davanın haklı olarak açıldığının tespit edildiğini, dosyaya sunulan Yargıtay kararlarının davanın haklılığını ortaya koyduğunu, arsa payı tesisi sırasında dükkan ve dairelerin değerlerine etki edecek objektif kriterlerin arsa payı tayinininde dikkate alınmadığını, mahkemece iki kere keşif yapıldığını, ikinci yapılan keşif sonucunda alınan heyet raporunda afaki değerlendirmeler olduğunu, metrekarenin neredeyse sıfırlandığını, bir çok davalının da bu rapora itiraz ettiğini, ilk yapılan keşifte alınan ikinci ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğunu, mahkemece son iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden davanın reddine karar verilmesinin yanlış olduğunu, arsa payının hatalı olduğunun somut delillerle ispat edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların iddiaları doğrultusunda bağımsız bölümlerin değeriyle orantılı arsa payı verilmediğine ilişkin hususun ispat edilmediği, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) "Kat mülkiyetinin ve kat irtifakının niteliği"Kat mülkiyetinin ve kat irtifakının niteliği" kenar başlıklı 3 üncü maddesi

3. 634 sayılı Kanun'a "hakimin müdahalesi " kenar başlıklı 33 üncü maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ana gayrimenkulde 1970 yılında kat irtifakının tesis edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur.

3. Davacı kat maliklerinin her ne kadar kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi işlemlerinde bizzat bulunmadıkları dosya kapsamı ile sabit ise de malik oldukları bağımsız bölüme ait arsa payının kat irtifakı kurulduğu tarihte değeriyle doğru orantılı verilmediğini somut olarak ispat edemedikleri ve uzunca müddet mevcut arsa payına itiraz etmedikleri görülmüştür.

4. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.