Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12466 E. 2023/5553 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yargılama ilkeleri dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenlerin bozma sebebi oluşturmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü yetki belgesi ile davalı vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 146 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu, dava konusu parsel, bilirkişi raporunda sulu tarım arazisi olarak değerlendirilmiş ise de herhangi bir sulama kaynağı bulunmadığından kuru tarım arazisi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, taşınmazın yanından dere geçmesinin Yargıtayın içtihat kararı gereği o taşınmazın sulu olarak değerlendirilmesi için yetersiz olduğunu, hükme esas alınan raporda arazinin topoğrafyası % 2-3 olarak meyilli, 1. sınıf tarım arazi gibi raporlandığını, ancak gerçekte topoğrafik yapı olarak % 5-6 meyilli 2-3. sınıf taşlı bir arazi olduğunu, bu hususun düzeltilerek yeniden hesaplama yapılmasını, 2017 İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine uygun olarak hesaplama yapılması gerektiğini, münavebe ürünü olarak mutat ürünlerin seçilmesini, domates ürünü mutad ürün olmadığı gibi mısır ürününün de ikinci ürün olarak ekilmediğini, yeniden rapor alınarak münavebe 3 yıllık olarak tekrar hesaplanmasını, taşınmazın kuru tarım arazisi olarak kabulü ile kapitalizasyon faiz oranının %5 alınması gerektiğini, objektif değer artış oranının %10 alınmasının yerinde olmadığını, taşınmaz üzerindeki ağaçların enkazı mal sahibine bırakıldığı için enkaz bedelleri toplam ağaç bedelinden düşülmesi gerektiği hâlde ağaç bedeli üzerine eklendiğini, masraflar düşük tutularak kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedeline faiz işletilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay içtihatları gereğince üretim masraflarına ilişkin belirlemenin brüt gelirin 1/3’ünü geçmeyecek şekilde yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunda taşınmazın zirai gelir metoduna göre hesaplaması yapılırken, dekara gayri safi gelirden %2 stopaj vergisi tenzil edilmesinin hatalı olduğunu, objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak gelir metoduna göre belirlenen m² birim fiyatına uygun objektif değer artış oranı uygulanarak kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olduğu, ancak infazda tereddüt oluşturmaması açısından yeniden hüküm kurulurken İlk Derece Mahkemesinin 2017/450 Esas, 2018/56 Karar sayılı kararı ile ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin ödemede mükerrerliğe neden olmayacak şekilde ödenmesine (bu tutara işleyecek faizin tarihlerini de gösterir şekilde) karar verilmesi, davacı idare harçtan muaf hâle geldiği hâlde dava açılırken yatırılan peşin harcın idareye iadesine karar verilmesi, idare tarafından fazla depo edilen bedelin iadesinde varsa işlemiş neması yönünden hüküm kurulması gerektiğinden bahisle 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ettiğini, ayrıca tescil hükmü yönünden temyize açık olarak karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ettiğini, ayrıca kamulaştırma bedeline uygulanan faizin bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi olarak uygulanmasını talep ettiğini, temyiz başvuru giderlerinin de idareye tahmili ile iadesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer tespit edilmesi; üzerinde bulunan ve taşınmaz mala bahçe niteliği vermeyen ağaçlara ise maktuen değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.