Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12567 E. 2023/2763 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, davalı idare tarafından taşınmazlarına kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açtıkları bedel tahsili ve ecrimisil istemli davalarda, imar uygulaması nedeniyle bedel talebinin reddine ve ecrimisil talebinin kısmen kabulüne ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine, vekâlet ücretine hükümde eksiklik bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davada, imar uygulaması sonucu bedel talebinin reddine karar verilmesinin haklılığının ve ecrimisil talebinin kısmen kabul edildiği gözetilerek, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği değerlendirilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Ret/Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalar ile ilk davada saklı tutulan bölümlerin tahsili istemine ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davalarda kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi bakımından davanın reddine, ecrimisil talebi bakımından ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar vekili asıl dosyaya ilişkin dava dilekçesinde; müvekkillerinin miras bırakanı ...'ın Ankara ili, ... ilçesi, ... köyü, ... Mevkiinde kain 98 parsel sayılı taşınmazda hissedar iken şuyulandırma sonrası 5965 ada 1 nolu parsel sayılı taşınmazda hisselendirildiğini, bu taşınmaza davalı idarece kamulaştırmasız olarak el atılmış olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirlenecek taşınmaz bedeli ile 1.000.00 TL ecrimisil bedelinin taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacılar vekili birleştirilen Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/502 Esas sayılı dava dosyasına ilişkin dava dilekçesinde; müvekkillerinin miras bırakanı ...'ın Ankara ili ... ilçesi ... Köyü ... Mevkiinde kain 98 parsel sayılı taşınmazda hissedar iken şuyulandırma sonrası 5964 ada 4-5-6-9-10-11 ve 12 nolu parsel sayılı taşınmazlarda hisselendirildiğini, bu taşınmazlara davalı idarece kamulaştırmasız olarak el atılmış olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirlenecek taşınmaz bedeli ile 1.000.00 TL ecrimisil bedelinin taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davacılar vekili birleştirilen Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/926 Esas sayılı dava dosyasına ilişkin dava dilekçesinde; 5965 ada, 1 parseli ile 5964 ada, 4, 5, 6, 9, 10, 11, 12 parsellerine davalı kurum tarafından herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın fiilen el atılması sebebi ile açılan davalarda yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporlarında belirlenen bedeller doğrultusunda saklı tutulan bölümler için iş bu ek davanın açıldığını belirterek 94.344.000,00 TL taşınmaz bedelinin işlemiş faizi ile birlikte ve 41.646,60 TL ecrimisil bedelinin her dönem için ayrı hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hukuki dayanaktan yoksun ve yersiz olduğunu, dava konusu taşınmaz ile ilgili şuyulandırmanın 1961 yılında yapıldığını, fiili kullanımının 1942 yılına dayandığını, bu nedenle 221 sayılı Kanun kapsamında kaldığını, taşınmaza el atma tarihinin 1942 olarak Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/805 Esas sayılı dosyasında belirlendiğini, 1981 yılında yapılan imar uygulaması ile taşınmaza el konulduğunun kabulünün mümkün olmadığını, davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 19.03.2013 tarihli ve 2011/345 Esas 2013/143 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen davalarda kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin talebin kabulüne, ecrmisil talebinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Birinci Bozma Kararı

1. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazlar, imar parselleri olduğundan, taşınmazların değerlendirme tarihindeki imarlı metrekare birim fiyatı olan 4.350,00 TL üzerinden davanın kabulü yerine, % 40 imar düzenleme ortaklık payı düşülerek bulunan 2.610,00 TL metrekare birim fiyatı üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi, ve ecrimisil talebi bakımından gelir getirecek konumda olan arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazların yakınındaki boş arsaların mutad kullanım şekilleri davacılar vekiline açıklattırılıp, bu konuda emsal kira sözleşmeleri ibraz etmeleri için taraflara süre verilerek, bildirilen emsallere göre ecrimisil tazminatının hesabı yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle bu talebin reddine karar verilmesi hatalı olduğu gibi 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6 ncı maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir, açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden, bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.10.2015 tarihli ve 2014/309 Esas 2015/402 Karar sayılı ilamı ile asıl dosya ve birleştirilen Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/502 Esas sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin taleplerin reddine, ecrimisil talebinin kabulüne, birleştirilen Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/926 Esas sayılı dosyasında ise kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi ile ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan inceleme sonucu; davacıların birleştirilen Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/926 Esas sayılı dosyasında taşınmazın imar uygulaması görmeden önceki döneme ilişkin ecrimisil talebinde bulundukları anlaşılmakla, bu dosyadaki ecrimisil talebinin de kabulü gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2020 tarihli ve 2018/734 Esas, 2020/330 Karar sayılı ilamı ile asıl dosya ve birleştirilen Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/502 Esas sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davanın reddine, ecrimisil talebinin kabulüne, birleştirilen Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/926 Esas sayılı dosyasında ise kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinin reddine ecrimisil davasının ise kısmen kabulü ile 17.679,64 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; asıl dava ile birleştirilen Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/502 Esas, 2011/381 Karar sayılı dosyasında talep edilen toplam 2.000,00 TL ecrimisil isteminin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek, birleştirilen Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/926 Esas, 2014/804 Karar sayılı dosyasında; asıl dava ile birleştirilen Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/502 Esas, 2011/381 Karar sayılı dosyasında talep edilen ecrimisil talebine ilişkin saklı tutulan bölüm için dava açılmış olup, mahkemece Dairemiz bozma ilamında hükme esas alınmasının uygun bulunduğu belirtilen 20.10.2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda; ilk davalarda hükmedilen ecrimisil bedellerinin mahsubu sonrası kalan 39.646,60 TL bedele hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde bozma ilamı sonrası alınan ek rapor doğrultusunda eksik bedele karar verilmesi, doğru olmadığı gibi ecrimisil bedeline her dönem sonundan itibaren ayrı ayrı yasal faize hükmedilmesi gerekirken hükmedilen bedelin tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi,hatalı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.06.2022 tarihli ve 2022/42 Esas 2022/235 Karar sayılı ilamı ile asıl dosya ve birleştirilen Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/502 Esas sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davanın reddine, ecrimisil talebinin kabulüne, birleştirilen Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/926 Esas sayılı dosyasında ise kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinin reddine ecrimisil davasının ise kısmen kabulü ile 39.646,60 TL ecrimisilin her dönem sonundan itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dava açılmasına davalı idare sebebiyet verdiği halde aleyhlerine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını,dönem sonlarından itibaren faize karar verilmesinin hatalı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun(1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yapılan incelemede; davacılar vekili tarafından 5965 ada 1 ile 5964 ada 4, 5, 6, 9, 10, 11, 12 parsel sayılı taşınmazlara davalı idare tarafından fiilen el atıldığı iddiasıyla eldeki asıl ve birleştirilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili ile ecrimisil talebine ilişkin davaların açıldığı, dosya arasında bulunan fen bilirkişi raporuna göre taşınmazlara davalı idare tarafından fiilen el atıldığının anlaşıldığı, ancak yargılama sırasında dava konusu taşınmazların imar uygulamasına tabi tutularak,davacıların 29332 ada 2, 3 ve 29333 ada 1 nolu parsel sayılı taşınmazlardan hisselendirildikleri, imar uygulaması sonrası oluşan bu parsellerde davalı idarenin herhangi bir el atmasının söz konusu olmadığı anlaşıldığından, asıl ve birleştirilen davalarda kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin talebin reddine karar verilmesi yerindedir.

3. Ecrimisil talebi bakımından ise; davacıların taşınmazların imar uygulaması görmeden önceki döneme ilişkin ecrimisil talebinde bulundukları anlaşıldığından, asıl ve birleştirilen Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/502 Esas sayılı dava dosyasında ecrimisil talebinin kabulüne, birleştirilen Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/926 Esas sayılı dosyasında ise talep edilen ecrimisil miktarı dikkate alınarak ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi yerindedir.

4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Dava açıldığı tarihteki haklılık durumu göz önüne alındığında, redde konu olan kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talebi bakımından davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi ve birleştirilen Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/926 Esas sayılı dosyasında ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verildiği gözetilerek reddedilen bölüm bakımından davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının "10" "14" ve "18" numaralı bentlerinin hüküm fıkrasından tümüyle çıkartılmasına, kalan bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine,

3. Mahkeme kararının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/926 Esas sayılı dosyasında ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım yönünden 2.000.00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.