Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12891 E. 2023/2916 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali sebebiyle Hazine aleyhine açılan tazminat davasında, tazminat miktarının belirlenmesi ve davalının doğru hasım olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK m. 1007 uyarınca tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın, gerçek değer üzerinden hesaplanması ve Hazine'nin bu sorumluluktan doğan davalarda doğru hasım olduğu gözetilerek yerel mahkemenin tazminat miktarını belirleyip Hazine aleyhine hüküm kurduğu karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Pasif husumet yokluğundan ret/kısmen kabul

Taraflar arasında görülen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davada Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, Hazine aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, bozma sonrası birleştirilen tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada dava konusu taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde; Kocaeli ili, ... ilçesi, ... köyü, 102 ada 3 nolu parsel ile 103 ada 9 nolu parsel sayılı taşınmazların 1955 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları sonucunda dava dışı üçüncü şahıs adına tespit edildiğini, kesinleşen orman kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmazların orman tahdit sınırları içinde kaldığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılar Orman Genel Müdürlüğü ve Hazineden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleştirilen dava davacısı Orman Genel Müdürlüğü vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... köyü 103 ada 9 parsel sayılı ve ... köyü 102 ada 3 parsel sayılı taşınmazların orman kadastrosuna göre orman sayılan yerlerden olduğunu, 13.10.1995 tarihli askı mazbatası ile ilan edilerek bu durumun kesinleşmiş olduğunu ileri sürerek taşınmazların davacı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan dava ve şahıslar tarafından açılan karşı dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş, asıl davada 11.05.2016 tarihli karar ile davanın Hazine yönünden husumetten reddine, Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın ise kabulü ile belirlenen bedelin davacıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Orman Genel Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının eldeki davanın sonucunu etkileyeceğinden fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan davaların birleştirilerek görülmesi ve dava konusu taşınmaz ile emsalin emlak vergisine esas metrekare birim değerleri ve imar durumları getirtilip rapor denetlenmek suretiyle emsal incelemesinin yöntemine göre yapılması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak verilen Karar

Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile asıl davada davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davada ise davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, bozma ilamında pasif husumete yönelik husus bulunmadığını, Hazine yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesi gerektiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, doğru hasımın Orman Genel Müdürlüğü olduğunu, devletleştirilen taşınmazların tapu kaydının hukuki niteliğini yitirdiğini, emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, emlak vergisine esas metrekare birim bedellerinin ve DOP oranlarının gözetilmediğini, faizin başlangıç tarihinin de hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat, birleştirilen davada tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 102 ada 3 ve 103 ada 9 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı Hazineden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi