Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13283 E. 2023/3123 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz için ödenecek bedelin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında hükmedilen bedelin hesaplanmasında ve uygulanan emsallerde hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak nispi harcın hatalı hesaplandığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1675 ada 1 parsel, 1677 ada 1 parsel, 1677 ada 2 parsel, 1678 ada 5 parsel ve 1680 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirildiğini, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazlara el atmanın ne zaman gerçekleştiğinin belirtilmediğini, kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davası açılabilmesi için davacıların malik olması gerektiğini, davacılar malik değilse davanın bu yönden reddinin gerektiğini, dava konusu taşınmazda enerji nakil hattının olması halinde bile bu hattın davacıların taşınmazlarına herhangi bir zarar vermediği gibi taşınmazı kullanmalarına da engel olmadığını, davacıların fiilen de taşınmazı herhangi bir kısıtlama olmadan kullandıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırmasız el atma tazminat bedelinin tespiti ile bu bedelin davacı tarafa ödenmesine, pilon yerine ilişkin davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline ve davalı idare adına irtifak hakkı tesisine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. ... Hukuk Mahkemesinin 05.11.2014 tarihli ve 2012/468 Esas, 2014/712 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazlara arsa niteliğine göre değer biçilmesinin doğru olduğu ancak, tüm emsaller yeterli şekilde irdelenmeden, dava tarihinden sonraki satış da emsal alınarak soyut ifadelerle değer biçilmesinin doğru olmadığı ve irtifak alanlarının mülkiyet bedeline hükmedilmiş olması gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2019 tarihli ve 2016/372 Esas, 2019/265 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda, ilk kararda taşınmazlardan 1680 ada 2 parsel için metrekare birim bedeli olarak 210,00 TL belirlendiği ve bu kararın sadece davalı idare vekilince temyiz edildiği gözetildiğinde bozma sonrası davalı idare yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin yüksek hesaplandığını, taşınmazda değer kaybı olmadığını, olsa bile bunun parselin büyüklüğü ve enerji nakil hattının geçiş şekli sebebiyle ve de taşınmazın niteliği ve niceliği de düşünüldüğünde daha düşük olacağını, el atma tarihinin belirlenip o tarihteki niteliğine göre değer biçilmesi gerektiğini, emsal seçiminin hatalı olduğunu, kamulaştırmanın amacının kamu yararı olup gerek kamulaştırmayı yapan kurumun gerek mal sahibinin menfaatinin dengelenmesinin gözetilmesi, bundan faydanılan bir kazanç elde etmeye yöneltilmemesi gerektiğini, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davalı idare vekilinin aşağıdaki paragraf dışında kalan temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Mahkemece kabul edilen bedel üzerinden nispi harcın hatalı hesaplanması bozmayı gerektirir.

Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının (3) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak, yerine "Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 13.851,26 TL harçtan daha önceden ödenen toplam 21,15 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 13.830,11 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına," cümlesinin yazılmasına, kararın böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.