"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 413 ada 19 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen el atıldığını, bu nedenle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine, taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; hak düşürücü sürenin dolmasından sonra davanın açıldığını, taşınmazın el atma tarihindeki niteliğinin esas alınması gerektiğini, emsallerin uygun olmadığını ve doğru değerlendirilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu maliki adına çıkartılan kamulaştırma noter tebligatının usulüne uygun olarak davacının eşi ...'e 10.05.1985 tarihinde tebliğ edildiği gözetildiğinde idare üzerine düşen yasal yükümlülükleri yerine getirmiş olduğundan 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığından kesinleşen kamulaştırma işlemine karşı kamulaştırmasız el koyma sebebiyle bedel istemine hakkı kalmadığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince davanın reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle müvekkile usulüne uygun bir kamulaştırma tebligatı yapılmadığı gibi müvekkile ait taşınmazın bedelinin de ödenmediğini, kamulaştırma evraklarından anlaşılacağı üzere dava konusu taşınmazın kamulaştırılması için 07.12.1983 tarihinde kamu yararı alındığını, taşınmaza 10.04.1984 tarihinde kıymet takdir edildiğini, kıymet takdir raporu ve kamulaştırma evraklarının ise yaklaşık 1 yıl sonra tebliğe çıkarıldığını ayrıca, kıymet takdir raporundaki hisse ve bedelin ile noter tebligatında gösterilen rakamlar ve bedel birbirini tutmadığını, çıkartılan noter tebligatı ile taşınmaza ilişkin rapor ve evrakların çelişkili olduğunu, müvekkile gönderilen tebligatın müvekkilin eşine tebliğ edildiğini, ancak eşinin imzasının bulunmadığını, o tarihte davacının ve eşinin ikamet adreslerinin aynı olup olmadığının bile belli olmayıp yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, dosyada mevcut Yargıtay kararları gereğince dava konusu taşınmaz için yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığı açık olup İstinaf mahkemesince usul ve Kanuna uygun yerel mahkeme kararının onanması gerekirken davanın reddine karar verilmesinin haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğundan ve itirazları doğrultusunda kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosyadaki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından ... ... Devlet yolu güzergahında kaldığından 07.12.1983 tarihinde 1983/289 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma işlemine ilişkin olarak, dosya kapsamındaki ... 5. Noterliğinin mührünü ve 14184 yevmiye numarasını taşıyan, resmi evrak niteliğindeki tebligat nüshasından davacı adına çıkartılan noter tebliğinin 10.05.1985 tarihinde eşi ..., usulüne uygun tebliğ edildiği ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14 üncü maddesi hükümlerine göre 30 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra ... bu davanın açıldığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile ilgili hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.