Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13315 E. 2023/2765 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payının karşılığının artırılması ve ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 12. maddesi uyarınca, taşınmazın değerinin uygulamanın tapuda tescil tarihi esas alınarak belirlenmesi ve dava tarihine güncellenmesi gerektiği, ayrıca asıl ve birleştirilen dava için ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul/Kısmen kabul

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin asıl dava ile ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili asıl dosyaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1534 parsel sayılı taşınmazda yapılan şuyulandırma işlemi neticesinde müvekkilinin tüm hissesinin bedele dönüştürüldüğünü, idarece takdir edilen bedelin artırılarak değerlendirme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleştirilen dosyaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; ... ilçesi, ... Mahallesi 1534 parselde hissedar iken imar uygulaması yapıldığını, düzenleme ortaklık payı düşüldükten sonra 1.083,73 m² yer verilmesi gerekirken tamamının bedele dönüştürüldüğünü belirterek imar uygulaması ile müvekkiline ait taşınmazın takdir edilen bedeline ilave olarak 31.078,00 TL'nin asıl dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; talep edilen değer ve faizin çok yüksek olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.12.2011 tarihli ve 2011/19 Esas, 2011/662 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 242.755,50 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin yöntem olarak doğru olduğu belirtilerek imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı karşılığının 29.11.2000 günü ödendiği gözetilerek bedel artırım istemi yönünden değerlendirmenin ödeme tarihine göre yapılması ve artırılan bedele de bu tarihten faiz yürütülmesi gerekirken değerlendirme tarihini dava tarihi kabul etmek suretiyle bedel tespit eden rapora göre hüküm kurulması hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.10.2015 tarihli ve 2013/369 Esas, 2015/408 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 62.260,29 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

A. İkinci Bozma Kararı

1. İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6475 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçici 12 nci maddesi ile; ''24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılarak Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir'' hükmü getirilmiş olup bu hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.01.2020 tarihli ve 2017/53 Esas, 2020/18 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulü ile ... ilçesi, ... Mahallesi 1534 parselle ilgili olarak idare tarafından takdir edilen ve ödenen 2.763,51 TL bedelin 98.354,20 TL olarak saptanmasına ve artırılan 95.590,69 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1. İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın diğer paydaşları tarafından açılan ve Dairemizin 2018/10168 Esas, 2019/7164 Karar sayılı dosyası ile denetimden geçerek onanmak suretiyle kesinleşen İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/146 Esas, 2017/205 Karar sayılı dava dosyasında imar uygulamasının tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak suretiyle taşınmaza 55,00 TL/m² değer biçildiği gibi eldeki dava dosyasında dava konusu taşınmaz için düzenlenen 12.03.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da dava konusu taşınmazın m² birim fiyatının 55,00 TL olarak belirlendiği gözetildiğinde, mahkemece 12.03.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirlenen 55,00 TL/m² birim fiyatı doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken dava konusu taşınmaza 22,00 TL/m² değer belirleyen inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacı tarafa ödenen çekişmesiz bedelin mahsubu ile yetinilmesi gerekirken, çekişmesiz bedelin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenerek mahsup edilmesi suretiyle eksik bedele hükmedilmesi hatalı olduğundan ve 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesinin ikinci fıkrası ile getirilen düzenleme nedeniyle bedel düştüğünden, reddedilen birleştirilen dava bakımından davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerekirken vekâlet ücreti takdiri hatalı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2021/615 Esas, 2022/245 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulü ile idare tarafından takdir edilen ve ödenen 2.763,51 TL bedelin 269.390,21 TL artırılarak toplam 272.153,72 TL olarak belirlenmesine ve ıslah dilekçesine bağlı kalınarak 242.755,50 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleştirilen davanın kısmen kabulü ile 29.398,22 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin çok düşük belirlendiğini, emsal karşılaştırmasının uygun olmadığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin fahiş olduğunu, emsal kıyaslamasının uygun olmadığını, maktu harç ve vekâlet ücreti yerine nispi harç ve vekâlet ücreti takdirinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un geçici 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1534 parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki hususlar dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

4. 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesinin ikinci fıkrası ile getirilen hüküm uyarınca harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanmaması hatalıdır.

5. Dava konusu taşınmaz tek olup asıl dava ile birleştirilen dava tek bir hukukî nedene dayalı olarak açıldığından, davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, asıl ve birleştirilen dava yönünden ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2021/615 Esas, 2022/245 Karar sayılı kararının;

a) (3) numaralı bendinin tümüyle çıkartılmasına, yerine "Alınması gerekli 80.70 TL harcın asıl ve birleştirilen dosyada alınan peşin ve ıslah harçları toplamı olan 3.649.30 TL'den mahsubu ile bakiye 3.568.60 TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine" cümlesinin yazılması,

b) (6) numaralı bendinin tümüyle çıkartılmasına, yerine "Davacı tarafça yapılan ilk dava açma giderleri 295,20 TL, keşif harçları toplamı 258,40 TL, bilirkişi ücreti 3.600,00 TL, posta gideri 203,00 TL olmak üzere toplam 4.356.60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılması,

c) (4) ve (5) numaralı bendinin tümüyle çıkartılmasına, yerine "Asıl ve birleştirilen davada kendisini vekille temsil ettiren davacı taraf lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan 4.080.00 TL ücreti vekâletin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.