"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Trabzon ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 692 ada 300 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.01.2019 tarihli ve 2017/697 Esas, 2019/49 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 17.01.2019 tarihli ve 2017/697 Esas, 2019/49 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.04.2019 tarihli ve 2019/1815 Esas, 2019/1925 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal metoduna göre değer belirlenmesinde, resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek binalara karşılık saptanmasında, (istinaf eden tarafın sıfatına ve usuli kazanılmış hak prensibine göre) arta kalan alana %30 değer düşüklüğü uygulanmasında, emsal taşınmaz (... Mh 469 ada 75 parsel) ile yapılan usulüne uygun karşılaştırmada, fark bedelin 3 aylık vadeli hesapta nemalandırılmana karar verilmesinde ve bu kapsamda taşınmaza 3.360,00 TL/m² birim değer takdirinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.04.2019 tarihli ve 2019/1815 Esas, 2019/1925 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.12.2020 tarihli ve 2019/7842 Esas, 2020/11224 Karar sayılı ilamı ile arsa niteliğindeki Trabzon ili, ... ilçesi, ... mahallesi 692 ada 300 parsel sayılı taşınmazın zeminine emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslama yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir; ancak dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının bedeli hesaplanırken değerlendirme yılı için belirlenen resmi birim fiyatlarının o yılın tamamını kapsadığı düşünülmeden, yapı bedelinin dava tarihine endekslenmesi suretiyle fazla bedel tespiti doğru olmadığı gibi; Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanunu'nun 10/8 inci Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespitine, fazla yatırılan bedelin davacı idareye iadesine, taşınmazın tescili yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal incelemesi yapılırken dava konusu taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri tek tek incelenmediğini, emsal incelenmesinin kanuna ve Yargıtay içtihatlarına uygun yapılmadığını, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Trabzon ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 692 ada 100 parsel taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, üzerindeki yapıya resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen ve bozma ilamına uyularak verilen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Mahkemece verilen son karar bozma ilamı ile ortadan kalktığından, tescil yönünden yeniden hüküm kurulması gerektiği halde; bozmadan önce verilen hükmün kesin olduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması doğru değildir.
Ne var ki; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (1) numaralı bendinde yer alan '' yönelik mahkememizin (Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesi) 19.01.2017 tarih 2015/741 Esas ve 2017/44 Karar sayılı ilamı ile kesin olarak hükmedildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,'' ibaresinin hükümden tümüyle çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.