"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 12 nci maddesinin altıncı fıkrasından kaynaklanan mücavir alanda kalan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince 08.04.2022 tarihli ek karar ile davanın usulden reddine karar verilmiş; karar, tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine 06.07.2021 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı vekili 18.05.2022 tarihli dilekçesi ile 2942 sayılı Kanun'un geçici 13 üncü maddesinin iptal edildiğini, Valilik nezdinde komisyon bulunmadığını, bu nedenle davanın kaldığı yerden devam etmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi 08.04.2022 tarihli kararı ile talebin reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi 26.09.2022 tarihli ek kararı ile kararın miktar itibarıyla kesin olduğundan bahisle davacı vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup temyiz kesinlik sınırı belirlenirken dava konusu edilen alacağın değeri dikkate alınır. Belirsiz alacak davası, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının, yahut değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde davacının asgari bir miktar ya da değer belirtmek suretiyle açabileceği dava çeşididir.
Alacak miktarı davanın başında belirli olmayıp, dava değeri olarak gösterilen miktar asgari tutar olduğundan kural olarak belirsiz alacak davası sonucunda verilen ret kararının niteliği gereği 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmekle, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davanın usulden reddine dair verilen mahkeme kararının 06.07.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla davanın kaldığı yerden devamı mümkün olmayıp, davacı talebini ancak koşulların varlığı halinde yeni bir dava ile ileri sürebileceğinden, yasal koşulları bulunmayan talebin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 26.09.2022 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.