Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13781 E. 2023/3077 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve tescilinin terkinine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarında belirlenen kamulaştırma bedelinin tespitinde kullanılan emsaller arasında çelişki bulunması, emsal değerlendirmelerinde eksikliklerin olması ve yakın tarihli emsal kararlar ile kıyaslandığında belirlenen bedelin düşük olması, ayrıca mahkemenin faiz başlangıç tarihi ve vekalet ücretine ilişkin hatalı uygulamaları gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare, davalılar Mevlüt ve ... mirasçıları ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... ilçesi, ... köyü 412 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline ait binalar için belirlenen bedelin düşük olduğunu belirterek müvekkili hakkındaki davanın tefrik edilmesini istemiştir.

2. Davalı ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; idarenin teklif ettiği m² birim fiyatı olan 2.500,00 TL üzerinden yapılan hesaplamayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.10.2015 tarihli ve 2014/497 Esas, 2015/382 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan, 13.07.2015 tarihli ek bilirkişi raporunda, emsal kıyaslaması yapılmadan soyut ifadelerle dava konusu taşınmazın m² birim bedelinin 2.500,00 TL olarak belirlenmesi doğru olmadığı gibi, idarece düzenlenen Kıymet Takdir raporunda belirlenen 1.750,00 TL/m² birim fiyatını esas alarak hesaplama yapan 07.04.2013 tarihli bilirkişi raporu inandırıcı olmayıp yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinden ve davalılardan ... ve ...'in idare ile uzlaştığı iddiası olduğundan son ve güncel tapu kaydı da getirtildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile adı geçenlerin payını da kapsar şekilde karar verilmesi doğru olmadığından,davalılar lehine tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken farklı vekille temsil edildikleri gerekçesiyle davalılara ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi ve taşınmazın tapu kaydında bulunan takyidatların kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin gözetilmemesinin hatalı olması sebebiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli ve 2018/68 Esas, 2022/335 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalı ... ve ... mirasçıları vekilleri ile davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; belirlenen bedelin düşük olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

3. Davalı ... ve ... mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde; belirlenen bedelin düşük olduğunu,hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Mahukemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. 2942 sayılı Kanun'un 12 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi ... Mahallesi (eski ... köyü) 412 ada 1 parsel taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak zeminine değer biçilmesi yöntem itibari ile doğru olduğu gibi; resmi birim fiyatları esas alınarak, üzerindeki yapıya; yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle ağaçlara değer biçilmesi yerindedir.

3. Buna karşın; Dairemiz bozma ilamı öncesi düzenlenen 07.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın m² birim fiyatının 1.200.00 TL belirlendiği ancak idare tarafından kıymet takdir komisyon raporunda 1.750.00 TL m² birim fiyatı takdir edildiğinden bu rakam üzerinden hesaplama yapıldığı, 13.07.2015 tarihli mahkemece verilen ilk kararda hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda ise, emsal kıyaslaması yapılmadan soyut ifadelerle, idare ile uzlaşan diğer paydaşların 2.500,00 TL/m² birim fiyatı üzerinden anlaştıkları gözetilerek taşınmazın m² birim bedelinin 2.500,00 TL olarak belirlendiği, bozma ilamı sonrası 20.06.2018 ve 07.08.2020 tarihli bilirkişi kurulu raporlarında farklı emsaller kullanılmak sureti ile taşınmazın m2 birim fiyatının 1.750.00 TL olarak belirlendiği, hükme esas alınan 18.11.2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ise yine farklı emsal kullanılarak dava konusu taşınmazın m² birim fiyatının 1.250.00 TL olarak belirlendiği ve mahkemece de bu bedel üzerinden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

4. Yapılan incelemede; bozma ilamı sonrası alınan 20.06.2018 ve 07.08.2020 bilirkişi raporları ile hükme esas alınan 18.11.2020 bilirkişi raporunda belirlenen m² birim fiyatı arasında çelişki oluştuğu gibi, Dairemizin 2017/32813 Esas sayılı dosyası ile denetimden geçen dava konusu taşınmaza yakın mesafede olup aynı kamulaştırma kapsamında kalan 523 ada 8 parsel sayılı taşınmaza davacı idare tarafından düzenlenen kıymet takdir raporunda 2.000.00 TL bedel takdir edildiği, 05.12.2014 değerlendirme tarihi itibari ile bu taşınmazın m² birim fiyatının 2.300.00 TL olarak belirlendiği ve bu bedelin Dairemizce de uygun bulunduğu gözetildiğinde, dava konusu taşınmaz için tespit edilen m² birim fiyatı inandırıcı bulunmamıştır.

Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

5. Dava konusu taşınmazın mahalle adı tapu kaydında ... olarak yazıldığı halde,hüküm fıkrasında ... köyü olarak yazılması isabetsizdir.

6. Tespit edilen bedele uygulanan faizin başlangıç tarihi 08.03.2015 olması gerekirken hüküm fıkrasında hatalı yazılması doğru değildir.

7. Dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek ve davanın niteliği gereği maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken farklı vekille temsil edildikleri gerekçesiyle davalılara ayrı ayrı ve nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi, hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare, davalı ... ve ... mirasçıları vekilleri ile davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararının BOZULMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalılar ... ve ...'a iadesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.