"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Afyonkarahisar ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 5 ada 28 ve 32 parsel sayılı taşınmazlara davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde su kanalı yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, bu nedenle fiilen el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini ve 29.06.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.688.041,55 TL'ye hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını, davanın hak düşürücü süreden reddi gerektiğini, kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, bedelin Ziraat Bankasına 08.01.1976 tarihinde liste hâlinde bloke edildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, 2.668.041,55 TL kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazların tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süreden reddi gerektiğini, 1976 tarihli kamu yararı kararı uyarınca yapılan kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun olarak tamamlandığını, davacının yapılan kamulaştırmadan habersiz olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırma işlemine ilişkin evrakın Mustafa Karakaya'ya tebliği için notere 19.01.1976 tarihinde verildiği ancak, muris Mustafa Karakaya'nın bu tarihten önce 21.02.1974 tarihinde öldüğü anlaşıldığından yapılan tebligatın geçersiz olduğu, arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmazların kadastro parseli, emsalin imar parseli olması hâlinde dava konusu parselin bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranı kadar kesinti yapılması gerekirken İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda doğrudan %45 oranında düzenleme ortaklık payı kesilerek düşük bedel belirlenmesinin hatalı olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından dosya arasına alınan Afyonkarahisar Belediye Başkanlığının yazı cevabına göre dava konusu taşınmazlara yakın yerde yapılan imar uygulamasında düzenleme ortaklık payı oranı %39 olup bu oranda yapılan kesinti sonucu dava konusu taşınmazların toplam tazminat bedelinin 2.981.277,76 TL olarak hesaplandığı, taleple bağlı kalınarak 2.668.041,55 TL’ye hükmedilerek fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması ve vekâlet ücretinin maktu olması gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, davacının dava dilekçesinde bu yönde bir talebi bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca ek dava açma hakkını saklı tuttuğunu ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin belirlenmesi ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın bedelinin 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak belirlenmesinde ve tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava konusu Afyonkarahisar ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 5 ada 28 ve 32 parsel sayılı taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek-1 maddesi gereği yüzölçüm ve cins değişikliği işlemleri uyarınca Orhangazi Mahallesi 4967 ada 2 ve 3 olarak tescil edildiği anlaşıldığından oluşan yeni tapu kayıtları getirilerek yeni oluşan yüzölçümü üzerinden hesaplama yapılması ve yeni ada ve parsel numarası üzerinden hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
5. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazlara fiilen hangi tarihte el atıldığı saptanamamıştır. Bu nedenle; dava konusu taşınmazlara fiilen hangi tarihte (ay, gün ve yıl olarak) el atıldığı taraflardan sorularak, el atma tarihine ilişkin tüm belgeler (yer teslim tutanağı, geçici ve kesin kabul tutanakları vs) getirtildikten ve dava konusu taşınmaz ve çevresine ait 04.11.1983 tarihinden öncesini ve bu tarihten sonrasını gösterir şekilde hava fotoğrafları getirtilip, hava fotoğrafları ile el atılan yer üzerinde ölçekli kroki çakıştırılmak suretiyle, el atma tarihinin tespiti için fen bilirkişisinden ek rapor alındıktan sonra şayet el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden önce olduğunun tespiti halinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası yönünden maktu harç ve maktu vekâlet ücretine, sonra olduğunun belirlenmesi hâlinde ise nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
6. Kabule göre de; 29.06.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.688.041,55 TL talep edildiği ve İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu bedel belirlendiği hâlde, maddi hata sonucu 2.668.041,55 TL’ye hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacılara iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.