Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13864 E. 2023/788 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki taşınmazın değerinin, 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesinin (f) ve (h) bentleri uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir ve resmi birim fiyatları üzerinden hesaplanmasının ve uygulanan kapitalizasyon faiz oranının uygun olduğunun tespiti gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 01.09.2022 tarihli ek karar ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 01.09.2022 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Konya ili, ... ilçesi, ... Kasabası, ... Mahallesi 275 ada 163 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, taşınmazın arsa olarak değerlendirmesi gerektiğini, kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için ön görülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini, kamulaştırma bedelinin hakkaniyete uygun tespit edilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idarenin kıymet takdir raporları ile mahkeme bilirkişi raporları arasında idare aleyhine sürekli artan yüksek oransızlığın olduğunu, 2017-2018-2019 yıllarında hazırlanan mahkeme bilirkişi raporlarındaki toplam bedellerin, idarece hazırlanan raporlardaki bedellere göre 2 kat daha yüksek hesaplandığını, böylece devletin sürekli zarara uğratıldığını, taşınmaz sahiplerine haksız yüksek meblağlar ödenmesine ve haksız zenginleşmeye neden olunduğunu, hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verildiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usule, kanuna, Yargıtay içtihatlarına, Anayasa'ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, adalet ve hakkaniyete aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın kamu hukuku açısından arsa niteliğinde olduğunu, taşınmazın arsa olarak değerlendirmesi gerektiğini, Maliye Bakanlığının 14.04.2003 tarihli iç genelgesine göre kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için ön görülen en yüksek faiz oranının uygulanacağını, bu hususların göz ardı edilerek yasal faiz uygulanmasına karar verildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi olup, kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza % 4 kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve kamulaştırılan taşınmazın tapusunun iptali ile davacı idare adına tescilinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki taşınmazın zemininin 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla, üzerinde bulunan yapılara aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değerinin tespit edilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 01.09.2022 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz başvuru harcının Hazineye irat kaydedilmesine.

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine. 25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.