Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13873 E. 2023/3682 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, tespit edilen bedelin yeterliliği ve ödenmesine ilişkin faiz oranı ve başlangıç tarihi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın değerini belirlerken münavebe ürünleri, verim, satış fiyatları ve masrafları dikkate alarak yaptığı değerlendirmenin ve kapitalizasyon faiz oranını belirlemesinin hukuka uygun olduğu, ayrıca bozma kararıyla kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 23 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, dava tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek oranda faiz ile birlikte veya ödeme tarihine göre güncelleştirilerek kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerektiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.11.2014 tarihli ve 2013/515 Esas, 2014/698 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 08.03.2016 tarihli ve 2015/11824 Esas, 2016/3995 Karar sayılı ilâmı ile kararın onanmasına karar verilmiştir.

3. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4. Dairece yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmaza buğday, k. marul ve y. patlıcan ürünleri ile Mersin-Tarsus-Silifke ve Erdemli il ve ilçelerinin 2012 yılı Tarım ve Orman Müdürlüğü resmî verilerinin ortalaması esas alınarak değer biçilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ve taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının %4 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 07.03.2019 tarihli ve 2018/200 Esas, 2019/149 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda, ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleşen bedel davacı idare lehine usulî kazanılmış hak oluşturduğundan bozmadan sonra sadece ilk kararı temyiz eden davalıların payı hesaplanarak bu miktarın bloke ettirilip adı geçenlere ödenmesine yönelik hüküm kurulması, ilk karar ile tespit edilen kamulaştırma bedeline işletilen faizin bitiş tarihi 17.11.2014 olması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; münavebe ürünlerinin verim ve satış fiyatlarının yüksek, masrafların ise düşük alındığını, kapitalizasyon faiz oranının %4 alınmasının hatalı olduğunu, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olmadığını, faiz işletilmesi hatalı olmakla birlikte, faiz başlangıç tarihinin geriye yürütüldüğünü ileri sürerek kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedeline kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının işletilmesi ile birlikte, kamulaştırma bedelinin ilk karar tarihinden günümüze enflasyon oranında güncelleştirilerek davalılara ödenmesi şeklinde düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare ve davalılar ... vd. vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılar ... vd.'den 179,80 TL temyiz harcı ile 886,70 TL temyize başvurma harcının alınmasına,

10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.