"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin asıl ve kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davaların ise konusuz kaldığından reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar-birleştirilen davacılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı idare vekili asıl dava dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi ... Köyü 111 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 85,22 m²si, 111 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 747,39 m²sinde daimi irtifak hakkı, 105 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 2409,95 m², 132 ada 27 parsel sayılı taşınmazın 688,78 m²sinin kamulaştırma ve irtifak bedelinin tespiti ile mülkiyet ve irtifak haklarının tescilini talep etmiştir.
2. Davacılar ... vd. vekili birleştirilen 2015/91 Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle ... ili, ... ilçesi, Kadı köyü 105 ada 9 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığından bedelinin tahsilini talep etmiştir.
3. Davacılar Cemalettin Özdemir vd. vekili birleştirilen 2015/92 Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle ... ili ... ilçesi Kadı köyü 132 ada 70 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığından bedelinin tahsilini talep etmiştir.
4. Davacılar ... vd. vekili birleştirilen 2015/93 Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle Sivas ili, Yıldızeli ilçesi, Kadı köyü 111 ada 9 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığından bedelinin tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... vd. vekili asıl dava dosyasındaki cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin tespitini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.09.2015 tarih ve 2015/353 Esas ve 2015/1023 Karar sayılı ilamı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davalar konusuz kaldığından reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı-birleştirilen davanın davalısı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davacı idare tarafından talepte bulunulmadığı halde 111 ada 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32 parsellerin fen bilirkişi raporunda alanları hesaplanıp, bu taşınmazların da bedeline hükmedilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın konusuz kaldığından reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar-birleştirilen davanın davacıları ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar-birleştirilen davanın davacıları ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı idare yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden kararın düzeltilerek onanması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti, birleştirilen davada ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar-birleştirilen davada davacılar ... vd. vekilinin aşağıdaki paragrafların dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Her ne kadar el atılan bölümler yönünden bozma öncesi mahkemece alınan fen bilirkişi raporunda tespit yapılmadığından ve ıslah yapılmadığından bu yönde bozma yapılmamışsa da mahkemece kamulaştırılan taşınmaz bölümlerinden ayrı el atılan bölüm olup olmadığı tespit edilip buna göre hüküm kurulması ve kamulaştırılan bölümler hakkında konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir ise de el atma devam ettiği sürece kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası açılabileceğinden ve bu yöne ilişkin temyiz talebi bulunmadığından bozma konusu yapılmamıştır.
4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı da gözönüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
5. Birleştirilen davaları açmakta davaların açıldığı tarih itibarıyla davacılar haklı olduğundan talepleri gözetilerek ve ıslah yapılmadığından, davanın açılmasına davalı idare sebebiyet verdiğinden, davacılar vekilleri lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
1. Davalılar-birleştirilen davada davacılar ... vd. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalılar-birleştirilen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (14) numaralı bendinin tamamen çıkartılmasına, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birleştirilen 2015/91 Esas, 2015/92 Esas ve 2015/93 Esas ile ilgili bölümlerinin 3 numaralı bentlerinin hükümden çıkartılmasına, yerlerine ayrı ayrı "Davanın açıldığı tarihte davacılar davayı açmakta haklı olduğundan ve davanın açılmasına davalı idare sebebiyet verdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 50,00 TL vekâlet ücretinin davalı ...’den alınarak davacılara verilmesine; ” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
09.05.2023. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.