"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca davacı idare adına tesciline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare ve davalı ... vd. vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 337 ada 9 parsel sayılı davalılar adına kayıtlı taşınmazın 11. Tugay Komutanlığına ait Askeri Saha içerisinde kaldığını, bu taşınmazın Milli Savunma Bakanlığınca kamulaştırıldığını, Takdir Komisyonunca taşınmaz için biçilen değerin 6830 sayılı İstimlâk Kanunu (6830 sayılı Kanun) hükümlerine uygun olarak bankaya makbuz karşılığı ve davalıların nam ve hesabına bloke edildiğini, davalılar ve varislerinin bugüne kadar kamulaştırma işlemine ve kamulaştırma bedeline karşı herhangi bir dava açmadıklarını beyanla davaya konu taşınmazın 6830 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi gereği davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; 1983 yılından evvel tarla vasıflı davaya konu taşınmazın malikinin müvekkilleri olduğunun tapu kayıtlarına göre sabit olduğunu, taşınmazın zamanla değerinin arttığını, davacı idarenin mevzuata aykırı şekilde kamulaştırma işlemlerini yürüttüğünü, yatırılan kamulaştırma bedelinin hak sahiplerince çekilmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.05.1984 tarihli ve 1983/50 Esas, 1984/125 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve davaya konu taşınmazın davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 08.03.2016 tarihli ve 2014/6705 Esas, 2016/3993 Karar sayılı ilâmı ile bir kısım davalıların dava tarihinden evvel vefat ettikleri, bir kısmının ise yargılama sırasında vefat ettikleri, bu kapsamda taraf teşkilinin tam olarak sağlanmaksızın esas hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı, dava konusu 28 parça taşınmaz hakkındaki yargılamanın sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için her bir parsel yönünden davaların ayrılması gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 27.11.2019 tarihli ve 2018/742 Esas, 2019/1372 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak verilen tefrik kararı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.06.2021 tarihli ve 2020/5415 Esas, 2021/9071 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın ... İl İdare Kurulunun 23.08.1973 tarihli ve 1973/1448 sayılı kamu yararı kararı uyarınca kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma tarihinde dava konusu taşınmazda payı olan davalı-muris ... adına çıkartılan noter tebliğinde "muhatabı ... vefat ettiğinden, yeğeni ...'a" 20.10.1975 tarihinde tebliğ edildiği, ölü adına yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve mirasçılara da kamulaştırma evraklarının tebliğe çıkartılmadığı gibi dosyada mevcut 58. Er Eğitim Tümen Saymanlığının 24.02.1976 tarih ve 238 sayılı yazısında da dava konusu taşınmaza ilişkin davalı-muris ... adına kamulaştırma bedelinin şartlı olarak ikinci bir işâra kadar ödeme yapılmamak kaydı ile bankaya yatırılmış olduğunun anlaşıldığı, bu itibarla kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde, 6830 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi düzenlenmesinde kamulaştırma bedelinin kayıtsız şartsız ödenmesine ilişkin düzenleme bulunmadığını, kamulaştırma işlemi usul ve kanuna uygun yapılmış olup kamulaştırmanın kesinleştiğini, davalı ... mirasçılarının noter tebliğinden haberdar olduklarından usulsüz tebligatın usulüne uygun hâle geldiğini, tapu kaydında malik olarak gözüken ... adına tebligat çıkartılmasında, tapuda intikal işlemini yaptırmayan ... mirasçılarının sorumlu olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı ... vekille temsil edildiği hâlde vekille temsil edilmediğinden bahisle adı geçen davalı lehine vekâlet ücretine takdir edilmemesinin hatalı olduğunu, davanın reddine karar verildiğinden dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydı getirtilerek ... lehine tesciline karar verilen taşınmazın tapu kaydının bu yönüyle iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi.
3. 2942 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiği hâlde adı geçen lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı ... vd. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... vd.'nin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan “Davalı ... dışındaki” ve “davalılardan ... dışındaki” ibarelerinin çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı ... vd.'ne iadesine,
24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.