Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14006 E. 2023/3695 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için belirlenen bedelin ve irtifak hakkı tespitinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalı idarenin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek ve bozma kararlarıyla kesinleşen hususlar tekrar incelenemeyeceğinden, taşınmaz için belirlenen bedel ve irtifak hakkı tespitinin hukuka uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin maliki olduğu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 150 (yeni 2277 ) ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinden 1970 yılında tesis edilmiş olan ... 3/0 Enerji Nakil Hattının geçtiğini, bu hatla ilgili olarak davalı idare tarafından bugüne kadar herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadığını davalı kurumdan taşınmazın kullanım bedeli ve irtifak hakkı karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının uzlaşma yoluna başvurmadan dava açtığını, tesis edilen enerji nakil hattının taşınmazın değerini etkilemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, davanın kabulü halinde taşınmaz üzerinde müvekkil idare adına irtifak hakkı tesisini ve pilon yerinin tapuya tescilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.11.2015 tarihli ve 2014/579 Esas, 2015/838 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 29.980,63 TL bedelin davalı idareden tahsiline, 31.03.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunu ekindeki krokiye göre irtifak hakkı tesisine ve tapuya tesciline, pilon yerinin tapu kaydının iptaline ve idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.11.2015 tarihli ve 2014/579 Esas, 2015/838 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama uygulama sitesinden edinilen bilgiye göre dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan Üniversite Mahallesi 2277 ada 11 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak aynı idareye karşı kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davada, Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/535 Esas, 2015/909 Karar sayılı dosyasında 31.05.2013 değerlendirme itibarıyla 550,00 TL/m² değer biçildiği ve bu kararın Dairemiz denetiminden geçerek onandığı, aradan geçen zamanda dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede sosyo-ekonomik durumda bir gelişme olduğuna dair dosyada bir tespitte bulunmadığı gözetildiğinde bilimsellikten uzak ve inandırıcı olmayan rapor esas alınarak karar verildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 21.01.2021 tarihli ve 2020/207 Esas, 2021/38 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 29.980,63 TL bedelin davalı idareden tahsiline, 31.03.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunu ekindeki krokiye göre irtifak hakkı tesisine ve tapuya tesciline, pilon yerinin tapu kaydının iptaline ve idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 21.01.2021 tarihli ve 2020/207 Esas, 2021/38 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dairemiz bozma ilamında ilk hükme esas alınan raporun inandırıcı görülmediği belirtildiği halde bozma sonrası usulüne uygun alınan rapor uyarınca 26.580,41 TL’ye hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, 26.580,41 TL bedelin davalı idareden tahsiline, 31.03.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunu ekindeki krokiye göre irtifak hakkı tesisine ve tapuya tesciline, pilon yerinin tapu kaydının iptaline ve idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa olarak kabulünün doğru olmadığını, değer kaybı oranının hatalı olduğunu, el atma sonrası yapılan bina için değer kaybı hesaplanamayacağını, yapı sınıfının hatalı olduğunu ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilen ve enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (81086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “ Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 4, 10 ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.