Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14146 E. 2023/2112 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, mahkemece belirlenen kamulaştırma bedelinin ve faiz bitiş tarihinin doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hüküm altına alınan kamulaştırma bedelinin tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak faiz bitiş tarihinin hatalı olarak son karar tarihi şeklinde belirlendiği, bu hususun düzeltilmesi gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... Mahalle 34 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın mesken niteliğinde, ruhsatlı yapı kullanma izni bulunan betonarme yapı olduğunu, ilçenin merkezinde tarihi Hamamın bitişiğinde olup tarihi bir yapıya sahip olduğunu, tespit edilen bedelin çok düşük kaldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 05.11.2008 tarihli ve 2008/49 Esas, 2008/354 Karar sayılı kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 06.04.2009 tarihli ve 2009/2088 Esas, 2009/3760 Karar sayılı bozma ilâmı ile Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliği göz önünde tutularak bilirkişi kurulu oluşturulup yerinde inceleme yaptırılmış ise de düzenlenen raporda incelenen satışlarının emsal alınacak nitelikte olmadığı görüşüne yer verilerek, kamulaştırma bedeli -emsal satışlara göre değil- denetime elverişli olmayan ve yasada öngörülen yönteme uygun düşmeyen genel değerlendirmelerle tespit edilmiş bulunduğundan, bu rapora itibarla hüküm kurulması doğru olmadığı gibi dava konusu taşınmazın tamamı 88 m² olduğu hâlde, kıymet takdir komisyonu kararında 84,345 m²sinin kamulaştırıldığı belirtildiği hâlde bilirkişi raporlarında 88 m² üzerinden değerlendirme yapılmış olması da doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 28.05.2010 tarihli ve 2009/184 Esas, 2010/1627 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 59.427,00 TL olduğunun tespitine ve davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 05.12.2011 tarihli ve 2011/11137 Esas, 2011/12335 Karar sayılı bozma ilâmı ile 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin (d) bendi gereğince, emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmaz ile emsalin karşılaştırılmasında göz önünde tutulması gerekir. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın ve emsalin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin oranı ile bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan oran birbirinden fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişki giderilmelidir. Dosyaya geri çevirme sonrası getirtilen kayıtlara göre, dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas asgari m² değeri 8,00 TL, emsal taşınmazın ise 32,29 TL'dir. Bu durumda, dava konusu taşınmazın en fazla emsal ile aynı değerde olduğunun tespiti gerekirken, dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde yeterli, inandırıcı ve somut gerekçelere de dayandırılmayan raporun esas alınarak karar verilmiş olması doğru görülmeyerek Mahkemece, bilirkişi kurulundan açıklanan ilkeye uygun olarak gerekirse yeni emsal taşınmazların incelendiği ek rapor alınıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece 23.10.2013 tarihli ve 2012/80 Esas, 2013/378 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin 59.427,00 TL olduğunun tespitine ve davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 03.11.2014 tarihli ve 2014/14991 Esas, 2014/15260 Karar sayılı bozma ilâmı ile Mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince, yerinde yapılan inceleme sonucu alınan yeni bilirkişi kurulu raporunda, bozmadaki bu hususlara rağmen yine aynı somut emsal ve değerlendirme usulü ile dava konusu taşınmaz somut emsalden 2,5 kat değerli kabul edilerek aynı m² değerine ulaşılmış ve mahkemece bozma gereklerini yerine getirmeyen bu bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 21.03.2018 tarihli ve 2015/5 Esas, 2018/109 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin 59.603,00 TL olduğunun tespitine ve davalılara ödenmesine karar verilmiştir.

G. Dördüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 18.02.2020 tarihli ve 2019/6986 Esas, 2020/2628 Karar sayılı bozma ilâmı ile hükme esas alınan raporda farklı bir ilçeden emsal alındığı gibi aynı kamulaştırma kapsamında 4045 parsel sayılı taşınmaza ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/211 Esas, 2008/414 Karar sayılı dosyasında değerlendirme tarihi olan 2006 yılının Haziran ayında metrekaresine 75 TL değer biçilmiş ve bu bedel Dairemizin 2009/10177 Esas, 2009/15468 Karar sayılı kararı ile denetmimizden geçtiği de göz önüne alındığında hükme esas alınan bilirkişi raporu inandırıcı bulunmadığından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

H. Mahkemece Dördüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüyle kamulaştırma bedelinin 57.549,40 TL olarak tespiti ile dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece faizin bitiş tarihinin hatalı olarak son karar tarihi olarak belirlendiğini, bilirkişi raporunda emsal araştırma kriterinin sağlıklı olmadığını, eksik inceleme ile arsa metrekare birim fiyatının piyasa rayicinin üstünde belirlendiğini ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın yenileme çalışmaları öncesi 88 m² yüzölçümü üzerinden zemin bedelinin hesaplaması gerektiği ve dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alınmadan kamulaştırma bedelinin düşük belirlendiğini ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.

C. Gerekçe

Mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, üzerindeki bina ve müştemilatlara (h) bendi gereği resmî birim fiyatları esas alınmak suretiyle değer biçilerek, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin ileri sürdüğü temyiz nedenlerinden davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Mahkemece tespit edilen bedelin tamamına işletilen faizin bitiş tarihinin bozma öncesi davalıya ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedellerine ilişkin kararlar dikkate alınmadan son karar tarihi olarak hatalı yazılması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin 7 nci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/166 Esas, 202/483 Karar sayılı kararının (4 üncü) paragrafının tümü ile hükümden çıkartılmasına, yerine ''Mahkemece birinci bozma öncesi tespit edilen 53.680,00 TL'ye 21.06.2008 tarihinden ilk karar tarihi olan 05.11.2008 tarihine kadar, 3.869,40 TL fark kamulaştırma bedeline 21.06.2008 tarihinden ikinci karar tarihi olan 28.05.2010 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine'' ibaresinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, 07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.