Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14149 E. 2023/2907 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmazın bedelinin tespiti ve ecrimisil alacağının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında yer alan ada numarası hatasının düzeltilmesi gerektiği, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Sinop ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 525 ada 2 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisil alacağının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma şartlarının bulunmadığını, davacının zararının oluşmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 12.08.2015 tarihli ve 2014/952 Esas, 2015/491 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. 1. Bozma Kararı

1. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, davaya konu ... Mahallesi, 525 ada 2 parsel sayılı taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, 2942 sayılı Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirten 11 nci maddesinin 1 nci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanmasının zorunlu olduğu, bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiği, değerlendirme tarihi olan 2014 yılında dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilen taşınmazın, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden, imar durumlarının Tapu Müdürlüğü ve Belediye İmar Müdürlüğünden istenip, dava konusu taşınmazın emsal taşınmaza göre üstünlük oranı karşılaştırılmadığından bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli olmadığı, bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve tapu müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen rayiç vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 23,72 m²lik bir arsanın ekonomik olarak kiraya verilip verilmediği, verilebiliyorsa nasıl ve ne şekilde kiralandığının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, taraflara emsal kira sözleşmeleri ibraz etmeleri için süre verilmesi, emsal kira sözleşmelerinin ibrazı halinde ecrimisil miktarının tespiti için mahallinde bilirkişi heyeti eşliğinde keşif yapılarak, alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, yetersiz araştırma ile denetime elverişli olmayan rapora göre karar verilmesi, doğru bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. ... Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece 13.11.2019 gün ve 2017/1024 Esas 2019/760 Kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, bozma ilamı öncesi verilen ilk kararda, metrekare birim bedeli 1.100,00 TL tespit edildiği halde ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmediği gözetilmeksizin bozma ilamı sonrası, metrekare birim bedelinin 1.145,00 TL tespit edilmesi suretiyle davalı idare lehine oluşan usulü kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek fazlaya hükmedilmesi, ecrimisil talebi yönünden, arsa niteliğindeki taşınmazın bulunduğu bölgede benzer taşınmazların ve dava konusu taşınmazın el atmadan önce ne şekilde kullanıldığı, kira gelirine ilişkin var ise emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek elde edilecek kiranın somut bulgularla tespit edilmesi gerektiğinden, davacı tarafa, emsal kira sözleşmelerini ibraz etmesi için süre verilerek, yada re'sen Belediye, Maliye gibi kurumlardan kira sözleşmesi olup olmadığı araştırılmalı bu sözleşmelere göre ecrimisil belirlenmesi, gerektiği gözetilmeden, belirtilen esaslara uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılmaması doğru bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. ... Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsalin hatalı belirlendiğini, ikinci kez ıslah yapılamayacağını, bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve ecrimisil bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Mahukemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Sinop ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 525 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazın ada numarasının hüküm fıkrasında hatalı yazılması doğru görülmemiştir.

Ne var ki; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ... Asliye Hukuk Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının; (1) numaralı bendinde yer alan ''522' sayısının çıkarılmasına yerine ''525'' sayısının yazılmasına, kararın böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.