Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14167 E. 2023/4652 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma ilamında belirlenen metrekare birim bedelin kesinleştiği, mahkemenin ise bu bedel üzerinden hesaplama yapması gerekirken arsa vasfında değerlendirme yaparak fazla bedel belirlemesi, ayrıca hüküm fıkrasında yer alan yer isminin hatalı yazılması ve davalı idarenin harçtan muaf olmasına rağmen yargılama giderlerine hükmedilmesi hataları gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ... ili, ... ilçesi (yeni ... ilçesi), ... Mahallesi 3 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduklarını, taşınmazın kamulaştırma yapılmaksızın kazı alanı olarak ilân edilmesi ve tel örgü ile çevrilerek giriş çıkışın izne bağlanması suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve yersiz olduğunu, taşınmazın çevresinin tel örgü ile çevrilmesinin kullanılmasını engellemek amaçlı olmadığını, taşınmazın kamulaştırılması için idarenin zorlanamayacağını, dava konusu taşınmazın tarla vasfında olduğunu ve talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.03.2015 tarihli ve 2013/76 Esas, 2015/210 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.03.2015 tarihli ve 2013/76 Esas, 2015/210 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda, 25.04.2017 tarihli ve 2017/12007 Esas, 2017/11708 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın dosyadaki bilgi ve belgelere, bilirkişi kurulu raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artırıcı unsur oranının %100 olması gerektiği gözetilmeden daha düşük oranda objektif değer artırıcı unsur tespiti ile az bedele hükmedildiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.10.2019 tarihli ve 2019/192 Esas, 2019/848 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.10.2019 tarihli ve 2019/192 Esas, 2019/848 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 23.06.2020 tarihli ve 2020/1097 Esas, 2020/6031 Karar sayılı kararı ile Mahkemece verilen ilk kararın davacılar vekilinin temyizi kabul edilerek, dava konusu taşınmazın dosyadaki bilgi ve belgelere bilirkişi kurulu raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artırıcı unsur oranının %100 olması gerektiği yönünden bozulmuş olduğundan ilk kararda taşınmaz için belirlenen metrekare birim bedelinin taraflar arasında kesinleştiği kabul edilerek bu değer üzerinden %100 objektif değer artırıcı unsur uygulanarak taşınmazın metrekare birim değeri hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde metrekare birim değeri hesaplanarak az bedele hükmedildiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tarla vasfında olduğunu, tespit edilen bedelin gerçek değerinin üzerinde olduğunu, davacılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'un yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesi.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi ve bilirkişi kurullarının da bozma ilâmında yazılı hususları karşılayacak raporlar düzenlemesi zorunludur.

3. Dairemizin bozma ilâmında; Mahkemece verilen ilk kararın davacılar vekilinin temyizi kabul edilerek bozulduğu ve ilk kararda taşınmaz için belirlenen metrekare birim bedelinin taraflar arasında kesinleştiği kabul edilerek, bu değer üzerinden %100 objektif değer artırıcı unsur uygulanmak suretiyle taşınmazın metrekare birim değerinin hesaplanması gerektiğinin belirtildiği ve Mahkemece bozma kararına uyulduğu hâlde, dava konusu taşınmaz için arsa vasfında değerlendirme yapılmak suretiyle fazla bedel tespit edilmesi doğru değildir.

4. Dava konusu taşınmaz ... ilçesinde yer aldığı hâlde, hüküm fıkrasında ilçe isminin farklı yazılması suretiyle infazda tereddüde yol açılması hatalıdır.

5. Davalı idare harçtan muaf olduğu hâlde, yargılama giderleri arasında aleyhine harca hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.