"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 359 ada 13 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından arıtma tesisi yapılmak suretiyle el atıldığını, el atma nedeniyle müvekkilinin taşınmazı kullanabilmesinin mümkün olmadığını, idareye yapılan başvurunun da bir sonuç vermediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kamulaştırmasız el atma nedeniyle 5.000,00 TL, ecrimisil bedeli olarak 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL belirsiz alacağın davalı idareden tahsilinin talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan kanalizasyon terfi merkezi Vakfıkebir Belediyesi tarafından ... Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğüne yetki verilmek sureti ile yaptırıldığını, 2560 sayılı ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'da belirlenen ve ... Genel Müdürlüğünün görev alanında kalan tesisin 6360 sayılı Kanun kapsamında kurulan Genel Müdürlüklerine devredildiğini, hâlen faaliyete genel müdürlüğü bünyesinde devam edildiğini, müvekkili idarenin tesisin yapım sürecinde yer belirleme karar alma ve uygulama aşamalarında hiçbir müdahalesinin ve yetkisinin olmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, ecrimisil bedellerinden ... Genel Müdürlüğünün bir sorumluluğu bulunmadığını beyanla davanın husumet yokluğundan ve esastan reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.06.2019 tarihli ve 2019/42 Esas, 2019/413 Karar sayılı kararıyla kamulaştırmasız el atma tazminatı talebi yönünden Mahkemenin 2017/158 Esas, 2018/572 Karar sayılı ilâmı neticesinde verilen hüküm ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin ilâmı ile tarafların başvurusunun esastan reddine dair karar verilip de kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2019 tarihli ve 2019/4467 Esas, 2019/4585 Karar sayılı kararıyla arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve kamulaştırma harici C harfi ile gösterilen kısmın iade kararına uygun olarak hesaplamaya dahil edilmeksizin 19.03.2018 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre belirlenen bedelin kamulaştırmasız el atma tazminatı olarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı; ayrıca davacı ... Genel Müdürlüğünün harçtan muaf olmayıp davacıdan harç alınması yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu, yine mahkememizin ikinci iade kararından sonra, iade kararında belirtilen hususlar dikkate alınarak düzenlenen 23.05.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirlenen ecrimisil bedelinin hesaplama yönteminde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde, İlk Derece Mahkemesince tazminat talebi yönünden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, infaz kabiliyeti olmayacak şekilde karar verilmesi, İlk Derece Mahkemesinin ikinci kararında tazminat ve ecrimisil toplam bedeli üzerinden nispi vekâlet ücreti ve nispi harcın hesaplandığı, kaldırma kararı sonrası yapılan üçüncü yargılamada tazminat bedeli yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile kabul ve reddedilen ecrimisil miktarına göre vekâlet ücretine hükmedildiği; ancak önceki ve sonraki kararlardaki ecrimisil bedeli farklı olduğu gibi, talep miktarının da değiştiği gözetildiğinde, tazminat talebi yönünden tarafların alacakları vekâlet ücreti hakkında netlik bulunmadığı anlaşılmakla, belirsiz alacak davası niteliğindeki davada mahkemece son talep miktarı gözetilerek; tazminat ve ecrimisil bedelinin toplamı üzerinden kabul ve ret miktarlarına göre taraflar lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden sair hususlar incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararında c ile gösterilen kısma değer düşüklüğü uygulanmayacağına karar verilmişse de mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kazanılmış hak ihlal edilerek (A) ile gösterilen alana değer azalışı uygulanması gerektiğini, (A) harfi ile işaretlenmiş 25,02 m²lik alanın tapu kaydının iptaline karar vermiş ise de (A) harfi ile gösterilen alanın 25,02 m² olmadığı, bu alanın arta kalan alan olduğu hususları gözden kaçırılarak infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verildiğini, Mahkemece tazminata hükmedilmesine rağmen tescil yönünden hüküm kurulmadığını, davanın niteliği gereği kaldırma kararından sonra bedel artırımı dilekçesi verilmesi kanuna uygun olduğundan 11.06.2018 tarihli bedel artırımı dilekçesi dikkate alınarak kabul kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece idarenin görev ve sorumluluk alanı olmayan elektrik trafo bedelinin el atma tazminatı ve ecrimisil bedelinin idareye yüklenmesinin hatalı olduğunu, idarenin içme suyu ve kanalizasyon alanında görevli olup elektrik trafo binasının alanına yapılan el atmadan kaynaklı tazminatın idare yönünden kabulünün mümkün olmadığını, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, tazminata ıslah tarihi itibarıyla faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Trabzon ili, Vakfıkebir ilçesi, Hacıköy Mahallesi 359 ada 13 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve fiili olarak el atılan terfi merkezinin bedeline hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
3. Buna karşın yapılan incelemede; dava dilekçesinde talep edilen arıtma merkezinin değerine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken talep aşılarak dava konusu yapılmayan trafo merkezinin de değerine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
4. Dava konusu taşınmazın el atılan kısmındaki davacı payının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine, taraflardan alınması gereken 886,70 TL temyize başvurma harcından peşin alınan 220,70 TL harcın mahsubu ile kalan 666,00 TL harcın ayrı ayrı alınmasına,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.