Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14178 E. 2023/5633 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalılar arasında kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların idare adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, ilk kararı temyiz eden davalılar payı yönünden fark bedelin açıkça belirtilerek blokesine karar verilmesi gerekirken, bloke edilmesi gereken miktarın belirtilmediğinden verilen sürenin geçersiz olup usulüne uygun olmadığı ve yeniden bloke için süre verilmesi gerektiği gözetilmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 130 ada 1 parsel, 501 parsel, 503 parsel, 867 parsel, 868 parsel ve 869 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.04.2014 tarihli ve 2011/364 Esas, 2014/177 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; emsal taşınmazın gerçek satış değerini yansıtmadığı izlenimi uyandırması nedeniyle bilirkişi kurulunun emsal seçiminin isabetli yapılmadığı, dava konusu arsa niteliğindeki 501, 867 ve 868 parsel sayılı taşınmazların kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekilleri dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan bölümlerinde değer artışı veya azalışı olamayacağı, mahkemece kamulaştırma bedelinin açıkça belirtilmemesi, tapu kaydında bulunan haczin kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, taşınmazların tapu kayıtlarında "Sadi Güzel" 'in malik göründüğü, malikin “...” olarak düzeltildiğine dair mahkeme kararı bulunup bulunmadığı araştırmaması ve davanın dört aydan uzun sürdüğü gözetilerek faize hükmedilmemesi gerkeçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tespit edilen bedel yasal süreler içinde depo edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılamanın geldiği safahat düşünüldüğünde fark bedel yönünden usulden ret kararı verilmesi usul ekonomisi ilkesi ile bağdaşmayacağını, alınan raporun usul ve kanuna aykırı olduğunu, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece ilk kararı temyiz eden davalılar payı yönünden fark bedelin açıkça belirtilerek blokesine karar verilmesi gerekirken, 15.05.2019 ve 25.06.2019 tarihli celselerde bloke edilmesi gereken miktar ilk kararı temyiz eden davalılar payı yönünden belirtilmediğinden verilen süre geçersiz olup usulüne uygun olmadığından yeniden bloke için süre verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair hususlar incelenmeksizin kararın BOZULMASINA,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.