"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 128 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargıda iptal davası açacaklarını, idarece yapılan kıymet takdirini kabul etmediklerini ve mahkemece taşınmaz mahallinde keşif yapılmak suretiyle taşınmazın gerçek değerinin tespit edilebileceğini, belirlenecek bedele 4 aylık süre içerisinde davanın sonuçlanmaması halinde faiz uygulanmasını talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 31.03.2016 tarihli ve 2015/291 Esas, 2016/184 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılardan ... vd.vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın sulu tarım arazisi mi yoksa kuru tarım arazisi mi olduğu tespit edilmeden, buğday- kavun münavebesi ile taşınmaza değer biçildiği; ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü 26.03.2018 tarihli cevabi yazısında ise buğdayın kuru, kavunun ise sulu arazide dekar başına ortalama verim miktarları gönderildiğinden, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda münavebeye esas alınan ürünlerin verim, dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemi toptan kg. satış fiyatları denetlenemediğini, bu itibarla mahallinde uzman bilirkişilerle yeniden keşif yapılarak taşınmazın kuru mu sulu mu olduğu, sulu ise nereden ve ne şekilde sulandığı, sulama kaynağının yeterli olup olmadığı (hakim gözlemi keşif tutanağına yazılmak suretiyle) hususları belirlendikten sonra, taşınmazın tespit edilen niteliğinde göre münavebe ürünlerinin verim, dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemi toptan kg. satış fiyatları Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünden getirtilerek raporların denetlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; münavebe ürünlerinin doğru seçilmediğini, % 50 oranında objektif değer artışı uygulanması için gerekli şartları taşımadığını, taşınmazın gerçek değerinin çok üzerinde değer tespit edildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerekirken, ödenmesi gereken bedelin üçer aylık vadeli hesaba yatırılarak kararın kesinleşmesi ile ödenmesine ve iş bu bedele kararın kesinleşmesine kadar yasal faize hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısman kabulü ile Mahkeme gerekçeli kararının hüküm fıkrasının;
a. (2) numaralı bendinin (a) harfi ile gösterilen alt bendinde yer alan '' üçer aylık vadeli mevduat hesabında nemalandırılarak karar kesinleştiğinde '' ibaresinin çıkarılmasına yerine '' üçer aylık vadeli hesapta biriken neması ile birlikte derhal' ibaresinin yazılmasına.
b. (2) numaralı bendinin (b) harfi ile gösterilen alt bendinde yer alan ''karar kesinleşinceye kadar'' ibaresinin çıkarılmasına yerine ''Yargıtay 5. Hukuk Dairesi ilam tarihi olan 08.06.2023 tarihine kadar işleyecek'' ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.