Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14194 E. 2023/3708 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen davacı payının miktarının artırılması talebiyle açılan davada, imar uygulamasının iptal edilmesi nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İmar uygulamasının iptali ve geri dönüşüm işlemlerinin tamamlanması nedeniyle davanın konusuz kaldığı, ancak dava açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek davalı idarenin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının ve davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin isabetli olduğu değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucu verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... ili Merkez ilçesi ... köyü 3052 parsel sayılı taşınmazda muris malik iken ... Belediye Başkanlığının 2009 yılında alınan encümen kararı ile yapılan ıslah imar planı uygulaması sonucu bir bölümünden düzenleme ortaklık payı kesildiğini, kalan kısımın ise bedele dönüştürüldüğünü, bu bölüm için belirlenen bedelin düşük olduğunu belirterek bu bedelin artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; belediye aleyhine açılan haksız olan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.11.2014 tarihli ve 2013/575 Esas 2014/885 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçiçi 12 nci maddesi ile "24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir. Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve onbirinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır." hükmü uyarınca ve dava konusu taşınmaza yönelik imar uygulamasının ilgili idare mahkemesinin kararı ile iptal edildiği, geri dönüşüm işlemlerinin başladığı ileri sürüldüğünden, imar uygulamasının iptaline ilişkin idare mahkemesi kararı taraflardan temin edilip, söz konusu iptal kararına dayanılarak geri dönüşüm işlemlerinin yapılıp yapılmadığı, yeniden imar uygulaması yapılıp yapılmadığı ilgili Belediye Başkanlığından, yeni bir imar uygulaması var ise, buna ilişkin tapu kayıtları takyidatlarını da gösterir şekilde ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.11.2018 tarihli ve 2018/282 Esas 2018/492 Karar sayılı kararı ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idare mahkemesince verilen iptal kararları doğrultusunda, dava konusu taşınmazda yapılan imar uygulaması iptal edilmiş ve geri dönüşüm işlemleri tamamlanmış olup bu nedenle davanın reddi ile taraflarına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 3194 sayılı İmar Kanun'un 17/son maddesi.

3. 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yargılama sırasında davaya dayanak olan imar uygulamasının kesinleşen mahkeme kararı ile iptali sonucu davalı ... tarafından geri dönüşüm işlemlerinin yapıldığı ve tapu sicil müdürlüğü tarafından tescil işlemlerinin yapıldığı anlaşılmış olduğundan konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve dava açıldığı tarihteki haklılık durumu nazara alınarak yargılama giderlerinden davalı idarenin sorumlu tutulmasında ve davacı taraf lehine maktu vekâlet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesi,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.