"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2100 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare vekili adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece taktir edilen bedellerin düşük olduğu, taşınmazın konumu, tarıma elverişli olması nedeniyle bedelinin daha yüksek belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek gerçek bedelinin tespit edilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.11.2015 tarihli ve 2014/1081 Esas, 2015/998 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2014 yılı verileri esas alınarak değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden, 2013 yılı resmi verilerine göre tespit edilen metrekare birim fiyatına endeks uygulanmak suretiyle değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,aynı bölgeden intikal eden ve Dairemizin denetiminden geçen aynı kamulaştırma kapsamındaki dava dosyalarında sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazlarda münavebe ürünü olarak silajlık mısır, domates(salçalık) ve biber(salçalık) ürünü esas alınarak değer biçilmiş olup, dava konusu taşınmaz için bu ekim planından ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 4 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, % 5 oranında alınmak suretiyle eksik bedel tespiti,taşınmazın değeri belirlenirken bilirkişi raporunda sermaye faizi üretim masraflarına dahil edilmek suretiyle az bedel tespiti, acele el koyma dosyasında taşınmazın kamulaştırılan kısmı üzerinde ekili ürün bulunduğu tespit edildiği halde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerekçesi açıklanmadan ürün bedelinin hesaplamaya dahil edilmemesi, doğru olmadığı gibi 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 17.09.2020 tarihli ve 2019/721 Esas, 2020/386 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; münavebeye alınan ürünlerin üretim masraflarında değerlendirme tarihi olan 2014 yılına ait İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken üretim masraflarını brüt gelirin 1/3'ü oranında alarak fazla bedel hesaplayan rapora göre hüküm kurulması, doğru olmadığı gibi Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 7139 sayılı Kanun'la değişik 10 uncu maddesinin 8 inci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın bedelinin yüksek belirlenmesi sebebi ve resen gözetilecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Manisa ili, Şehzadeler ilçesi, Yukarı Çobanisa Mahallesi, 2100 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Tespit edilen kamulaştırma bedeline bozma öncesi tespit edilen bedelden daha düşük olduğundan dava tarihinden dört ay sonrasından başlamak üzere ikinci karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken faiz bitiş tarihinin hatalı gösterilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde bulunan "karar tarihi 31/05/2022 " ibaresinin çıkartılmasına yerine " ikinci karar tarihi olan 17.09.2020" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davacı idareye iadesine,
08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.