Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14358 E. 2023/6658 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar ile davalı idare arasında kamulaştırılan taşınmazlara ilişkin bedel artırımı davasından kaynaklanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru olmadığından, mahkeme kararının bu hususta düzeltilerek, davalı idareden alınan harcın davacıya iadesine ve yargılama giderlerinin kabul ret oranına göre davacı ve davalı arasında paylaştırılmasına karar verilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisine ait olan 521, 545, 564,576, 572, 580, 603, 607, 609, 611, 621, 625, 627, 631, 639, 641, 643, 645, 649 ve 655 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırıldığını, idarece belirlenen bedelin çok düşük olduğunu belirterek bedelin artırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma tarihlerinin 1974 ve 1997 olduğunu ve bu nedenle davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini, ayrıca tasdikli plan ve proje uyarınca yapılan çalışmalardan kaynaklı tazminat talebinde bulunulmasının idari yargının görev alanında olduğunu ve bu nedenle görev yönünden davanın reddine karar verilmesini, bedel artırım davasının aktif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13.03.2012 tarihli ve 2010/212 Esas, 2012/101 Karar sayılı kararı ile tapu maliki olan muris ...'a kamulaştırma işlemine ilişkin tebligatın çıkarılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 04.05.2015 tarihli ve 2015/8215 Esas, 2015/9514 Karar sayılı bozma ilâmı ile 521, 545 ve 564 parsel sayılı tarışmazlar için malik ... adına köy adı belirtilmek suretiyle çıkarılan kamulaştırma evrakının 03.03.1980 tarihinde Işık ...'a tebliğ edildiği, 561 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tebligatın ise aza ...'e tebliğ edildiği 576, 572, 580, 603, 607, 609, 611, 621, 625, 627, 631, 639, 641, 643, 645, 649 ve 655 parsel sayılı dava konusu taşınmazların ise 1997 tarihinde yapılan kamulaştırmasına ilişkin olarak gerek muris ...'a gerekse dava açan mirasçılarına kamulaştırma evrakının usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediği ve tüm parseller için çekişmesiz kamulaştırma bedelinin malik ya da mirasçılarına ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı buna göre, 521, 545 ve 564 parseller için 1977-1978 yıllarında yapılan kamulaştırmaya ilişkin olarak malik ... adına köy adı gösterilmek suretiyle çıkarılan tebligatın Işık ... isimli bir kişiye tebliğ edilmesi sebebiyle, 561 sayılı parselin 1977-1978 yıllarında yapılan kamulaştırması yönünden malik ... adına çıkarılan tebligatın ise, aza ...'e yapılması sonucu geçersiz olduğu; 576, 572, 580, 603, 607, 609, 611, 621, 625, 627, 631, 639, 641, 643, 645, 649 ve 655 parsel sayılı dava konusu taşınmazların ise 1997 tarihinde yapılan kamulaştırmasına ilişkin olarak ise gerek muris ...'a gerekse dava açan mirasçılarına kamulaştırma evrakının usulüne uygun bir şekilde tebliğe çıkartılmadığı, tüm parseller için çekişmesiz kamulaştırma bedelinin malik ya da mirasçılarına ödenmediği ve bu suretle kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminden söz edilemeyeceği anlaşıldığından tarafların tüm delillerin toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 01.06.2017 tarihli ve 2016/24 Esas, 2017/169 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 01.06.2017 tarihli ve 2016/24 Esas 2017/169 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu 521, 545, 561, 564, 576, 578, 580 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde yapılan toplulaştırma işleminin sonuçlandığı ve toplulaştırma işlemi sonucunda oluşan yeni tapu kayıtlarının kesinleştiği, bu durumda fen bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılarak, toplulaştırma işlemi sonucunda oluşan yeni tapu kayıtları mahallinde uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazın el atılan bölümlerinin kesinti kapsamında kalıp kalmadığı tespit edilip, kamu kesintisi olarak ayrılan kısımda kalıyorsa bu bölüm yönünden davanın reddine; kamu kesintisi alanında kalmıyorsa dava konusu kanalın geçtiği parsellerde davacıların hak sahibi olup olmadıkları belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin ve davacılar ... ve ...'nin Adana 4. Noterliği 01.02.2011 tarih ve 2721 nolu azilname ile vekillerini azlettikleri, azilden sonra davayı takip etmedikleri anlaşıldığından bu davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin doğru olmadığı ile davalı idarenin harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek mahkemece verilen hüküm bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma dönemindeki kanun hükümlerine göre kamulaştırma işleminin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde dava açmayan taşımaz malikleri/mirasçıları için dava açma hakkının düştüğünü, taşınmaz malikine tebligat yapılmışsa tebliğ tarihinden, tebligat yapılmamış ve fakat taşınmaz maliki adına kamulaştırma bedeli yatırılmışsa bedelin bankadan çekildiği tarihten veya tapuda ferağ verilmişse ferağ tarihinden itibaren işleyeceğinden, söz konusu ihtimaller dahilinde davacının dava hakkının düştüğü kabul edilmesi gerektiğini, kamulaştırma bedeli yöre gerçeklerinin üzerinde tespit edildiğini, davacılar ... ve ... yönünden önceki bozma ilamı uyarınca hüküm kurulmamasının da hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki davacılar ile davalı idare arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi ile değiştirilen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14 üncü maddesi şöyledir. ''Kamulaştırılacak taşınmaz malın sahibi, zilyedi ve diğer ilgililer noter veya köy ihtiyar kurulu aracılığıyla yapılan tebligat gününden, kendilerine tebligat yapılamayanlara tebligat yerine geçmek üzere gazete ile yapılan ilan tarihinden veya köy odasına asılmak suretiyle yapılan ilan süresinin bitiminden itibaren otuz gün içinde, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda ve takdir olunan bedel ile maddî hatalara karşı da adli yargıda dava açabilirler.''

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece bozma ilamına uyularak ve Dairemizin son bozma ilamı esas alınarak araştırma ve inceleme yapılmıştır.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı idarenin aynı temyiz sebeplerini Dairemizin bozma ilamı öncesinde sunduğu dilekçelerinde belirttiği, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerden aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Davalı idarenin harçtan muaf olduğu halde yargılama giderleri arasında aleyhine harca hükmedilmesi ve davacılar tarafından yatırılan peşin harcının talep halinde davacılara iadesine karar verilmesi gerekirken davalı idare aleyhine harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı idare vekilin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı idare vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına davacılar tarafından yatırılan harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine" cümlesinin yazılması, (4) numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "Davacı tarafça bu dava için yapılan 770,90 TL keşif harcı, 425,00 TL araç masrafı, 4.400,00 TL bilirkişi, 111,50 TL tebligat, 151,90 TL posta masrafı olmak üzere 5.859,30 TL yargılama masrafının kabul ret oranına göre 3.964,98 TL'sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.