"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 384 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından teklif edilen bedelin taşınmazın gerçek değerinden çok düşük olduğunu, Kıymet Takdiri Komisyonu tarafından tespit edilen bedelin gerçek değerini yansıtmadığını, davaya konu taşınmazın şehrin hızla gelişmekte olan bir yerinde olup belediyenin tüm hizmetlerinden yararlandığını, taşınmazın muhit açısından, gerek konut, gerekse iş yeri alanı olarak çok rağbet gören bir taşınmaz olduğunu, bugünkü rayiç değeri göz önüne alınarak taşınmazın m²sinin en az 250,00 TL olarak belirlenmesini, taşınmaza el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı idareden tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı idareye yükletilmesine karar verilmesini taleple beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.06.2014 tarihli ve 2013/608 Esas, 2014/360 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 25.06.2014 tarihli ve 2013/508 Esas, 2014/360 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu; bilirkişi raporunda dava tarihinden sonra gerçekleştirilen emsal satışın değerlendirmeye alındığı gibi, denetlemeye imkân verecek şekilde emsaller ile karşılaştırma yapılmadan soyut ifadelerle taşınmaza değer biçildiğinden söz konusu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arazi vasfında olduğunu, arsa olarak bedel tespitinin hatalı olduğunu, düzenleme ortaklık payı kesilmesi gerektiğini, ağaç ve yapı bedelinin yüksek belirlendiğini, dava konusu taşınmaza yüksek değer tespit edildiğini, gerçek bedelinin çok üzerinde bedel belirlendiğinden kamu zararı doğduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın metrekare bedelinin düşük belirlendiğini, taşınmaz üzerinde bulunan yapı ve ağaç bedelinin düşük hesaplandığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa vasfındaki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.